İşte Süleyman Soylu'nun açıklamalarında satır başları;
Şehit cenazesine ilk olarak Mansur Yavaş gelmiş ve oradaki kadınlar sözlü tepki göstermiş, ardından Kılıçdaroğlu gelince de yine aynı sözlü tepki verildi. Namaz sonrası da görüldüğü üzere fiziki bir saldırı olmuştur. Sonrasında korunamayacağı anlaşılınca oradaki bir eve İl jandarma komutanımızla beraber giriyor. Sonrasında Savunma Bakanımız, Milli Eğitim Bakanımız, Genelkurmay Başkanımız teskin edici birer konuşma yaptı. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bir süre sonra zırhlı araçla güvenli bir şekilde evden çıkarılmıştır. Bu olayda adı geçen herkes savcılığa teslim edilmiştir.
CHP'NİN İDDİALARI: TESPİT EDİLMİŞTİ
CHP kanadında bu olayın provokasyon olduğu ya da dışarıdan otobüsle adam getirdikleri gibi iddialar tespit edilememiştir. Şehit cenazelerimize ülkemizin her yerinden insanlar gelir. Kılıçdaroğlu'nun etrafındaki kişilerin aynı mahalleden olduğu tespit edilmiştir.
Yumruk atan kişinin şehidin yakını olduğunu tespit ettik. Dışarıdan oraya kimse gelmemiştir. Organize bir provokasyon değil. Bundan siyasal rant çıkarmak tehlikeli ve yanlıştır.
Böyle bir hassas dönemde, bir genel başkan bir cenazeye gelecekse, genel başkanın güvenlik birimleri bunu güvenlik güçleriyle paylaşmalıdır. Seçimdeki pozisyonlar açık ve nettir. CHP'nin HDP'yle teması ve HDP'nin kendisini PKK'yla ayrıştırmaması toplum önünde gerçekleşmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu'nun cenazeye geleceğine dair herhangi bir bildirimi olmamıştır. Kimsenin haberinin olmadığı bir katılıma yönelik, örgütlü bir provokasyon iddiası da gerçekçi değildir. Özellikle de bir gün önce Sayın İmamoğlu, Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş arasındaki güzellemeler kamuoyuna yansımıştır. Tüm bunları konuşurken, bu psikolojik ortamı da gözönüne alıyoruz.
YORUMLAR