Yaza veda ettik, okula merhaba dedik. Formalar ve önlükler alındı. Çanta ve kırtasiye eksikleri tamamlandı. Biraz evinden uzak okullarda derslere başlayan öğrenciler okul servislerini ayarladı. 2017-2018 eğitim dönemi herkese hayırlı olsun. Tüm öğrencilerimize başarılar dilerim.
Bizlerde çocukluğumuzda bu heyecanları aynen yaşardık. Önlükler dikilir, kırtasiye ,kitap ve defterler mümkünse o gün alabilmek için babam beklenir, ertesi gün kesinlikle tamamlanır. Bizim çocukluğumuzdaevlerimiz okullarımıza yürüyerek gidilecek mesafede olduğu için okul servisine ben hiç binmedim mesela. (Çok nadiren kullandığım üniversite servisleri hariç.)Öyle ki öğle yemeklerinde eve koşturarak gelip yemeği yiyip cebimizde meyvemiz okula dönebiliyor,hatta bahçesinde koşturmaya vakit bile bulabiliyorduk. Bu koşuşturmayla çok az şişman veya kilolu arkadaşımız vardı bizim. Şu an düşünüyorum da çok normal. Şimdi şehirleşme ve hatta kasabaların bile büyümesi ile çocuklar okullarına ulaşmak için yürüyemiyor , servislere binmek zorunda kalıyor. Ya öğle yemekleri?... Genelde okullar bu işi profesyonel yemek firmalarına yaptırarak çözüyor.Eğer firma donanımlı ise standartlara uygun olarak pişirme teknolojisi kullanılıyor,mönülerini ve yemek pişirme kontrollerini diyetisyen veya gıda mühendisi ile hazırlayıp servise sunuyor. Yemek konusu zamanının büyük bir kısmı okulda geçen bir öğrenci için çok çok önemli .Ziraders başarısı ve sosyalleşme için iyi ve kaliteli yemek tüketmek öğrenci için şart…Bunun yanı sıra çocukluğumuzda da kullandığımız beslenme çantaları hala çok iyi kullanılıyor olmalı bence. Öğrenciler teneffüs aralarında birşeyler tüketmeli ama abur cubur değil. Evden getirilecek meyve, çerezler, süt, ev yapımı boğaca, kuru meyve vs. Tabii burada okul kantinleri devreye giriyor.Son 5 sene önceye kadar bizim mesleki derneğimizin çabaları da dahil,satılan gıda ürünleri konusunda müdahale edilemeyen kantinler… Sanıyorum okul kantinlerinde satılan gıdalar konusunda ilgili Bakanlık bir müdahalede bulunmuş ve bazı ürünlerin satışı yasaklanıp denetim altına alınmıştı.
Çocukluk çağı şişmanlığı artışının sebepleri çok olmakla birlikte, okullardaki mönüler ve ara öğünlerde satın alınan yiyecekler sağlıksız olduğu sürece karaciğeri yağlanmış, çok hareket etmeyen ,şişman,insülin direnci yaşayan çocuk sayısı gün geçtikçe artacağa benziyor.Büyüdüklerinde ne olacak acaba? Aynı şekilde okul çocuklarının beslenme alışkanlığı diş sağlığını da etkiler. Süt çürümeyi önler, karbonhidratlı besinler (şekerler, colalı içecekler ve gazozlar,tatlılar, kurabiyeler, bisküviler) ise çürütücüdürler. Bu yüzden çocukların zararlı ve yararlı besinleri ayırabilmeleri ve doğru gıdaları tercih etmeleri sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetinin en önemli ayağı olan sağlıklı beslenme konusu, bizleri aileler, toplum ve yöneticiler olarak ’’ hastalıklardan korunabilmek için sağlıklı beslenebilmek adına daha fazla neler yapabiliriz ? ’’sorusunu sormaya mecbur bırakmaktadır.
Sağlıklı, mutlu, bir hafta sizlerle olsun…
YORUMLAR