“Her çocuk kodlama öğrenmek zorunda değil. Bütün aileler çocuklarını kodlama öğrenmeye yönlendiriyor” diyen QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, çocukların hayal güçlerini kaybettiklerini söyledi. QNB Finansbank’ın 2018’de Türkiye Toplum Gönüllüleri Vakfı’yla birlikte İzmir Buca Karacaağaç Köyü Türk Kadın Konseyi İlk ve Ortaokulu’nda başlattığı ‘Hayallerin Gücü Adına Projesi’ne ilişkin bilgi veren Aras, dijital çağın büyükleri, en çok da çocukları etkilediğini söyledi.

Üniversite mezunu gençlerin bile kendilerini ifade etmekte eksik olduklarını söyleyen Aras şöyle konuştu: “Çocuklar hayal güçlerini kaybediyorlar. Üniversite mezunu gençlerin bile konuşma ve kendilerini ifade etme yeteneklerinin eksik olduğunu görüyoruz. Herkes kendi yeteneğine göre eğitilmeli, mutlaka birilerinin diğerlerine göre daha üstün farklı yetenekleri var. Ama eğitimimiz şablon gibi herkesi aynı yere koyuyor. Kodlama modası var. Herkes çocuğuna kod öğretmek zorunda değil, müzisyen olmak istiyorsa müzisyen olsun, masal yazmak istiyorsa masal yazsın.”

500 bin çocuk...

QNB Finansbank’ın çocuk üzerine odaklandığını belirten Yönetim Kurulu Başkanı Aras, “Çocukların eğilimi hangi yönde gelişim göstermek istiyorsa onun üzerine eğiliyoruz. Sanat, spor, matematik, edebiyat, vesaire olabilir. Birçok projeye destek veriyoruz” dedi.

Aras, şöyle konuştu: “Minik Eller Büyük Hayaller Sosyal Sorumluluk Platformumuz çatısı altında 2015’ten beri gerçekleştirdiğimiz projelerle çocuklarımızın geleceğine giden yollarda onlarla yürümek için bu yola çıktık. Çocukların analitik yanlarının yanı sıra yaratıcı yönlerini de geliştirmeyi hedeflediğimiz için içerisinde hikaye anlatıcılığının temellerini barındıran bir proje oluşturduk. Bu proje ile yaratıcılığın, bir şeyi yoktan var etmek demek değil var olanlar arasında yeni ilişkiler kurmak olduğunu çocuklarımızla keşfetmek istedik. Var olan kelimeler arasında yeni ilişkiler kurulduğunda yepyeni cümleler ve hikayelerin açığa çıktığına şahit olduk. Yaratıcı eylemde bulunan çocuklarımız kendine özgü yeni yapılar ve hikayeler ortaya çıkardılar.”

Aras, “2015’ten bu yana 2 binden fazla gönüllü finansçımızın katılımı ile Türkiye genelinde 480 binden fazla çocuğumuza kodlama, matematik, müzik, kültür ve sanat alanlarında farklı projeler ile ulaştık. 2019 yılı sonunda 500 binden fazla çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

‘Dede bana bir masal anlat...’

Aras, dijital çağın çocukları nasıl etkilediğine ilişkin şöyle konuştu: “Dijitalleşme hepimizi etkiliyor ama çocuklar bundan daha fazla etkileniyorlar. Çünkü içinde büyüyorlar. Ortalama cep telefonuna bakma süresine bakın, çok yüksek. Ben buna bir nevi kötü alışkanlık diyorum. Sigara, içki, uyuşturucu gibi kötü alışkanlık haline geldi. Dijitalleşmenin iyi kontrol edilmesi gerekiyor. Şu anda bu konuda ebeveynler ve eğitim sistemimiz geriden geliyor. Yeni bir düzenleme yok. Çözüm, alternatif yaratmaktır, başka konulara spora, müziğe ve sanata ilgilerini çekmek. Yoksa çocuk kilitlenip kalıyor. Çocuk sosyal sorumluluk projemiz 5 yıl önce başladı, çok memnunuz. Bu tür projelere yıllık bazda 5 milyon TL ayırıyoruz. Para önemli değil, önemli olan çalışanlarımızın da bu projelerde gönüllü olarak yer alması.” Torunuyla masal yoluyla inanılmaz güzel bir ilişki yaşadığını belirten Ömer Aras, “Dede bana masal anlat diyor” dedi.

İstanbul’da masal okulu

Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortak projesi olan ‘İstanbul Masal Okulu’ bu hafta kapılarını açıyor. Proje koordinatörü Özgür Aras Tüfek şöyle konuştu: “Proje bakanlığımızın ‘Kütüphanede Hayat var Projesi’yle başladı. Okul kütüphanelerinin ilgi merkezi olması için çabalarken çocuklarımızın ruhuna masallarla dokunalım istedik. Masalları okul kütüphanelerine taşımayı düşünürken baktık ki aslında çok sayıda öğretmen arkadaşımız bu yolda ilerliyor. 800 öğretmen arkadaşımızla İstanbul Masal Zirvesi’ni yaptık.”