Gazze’ye düzenlenen saldırılarda can kaybı 70 bin 365’e...

Gazze'ye düzenlenen saldırılarda can kaybı 70 bin 365'e yükseldi

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 5 artarak, 70 bin 365'e yükseldi.

08 Aralık 2025 - 17:18

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalar ile enkazdan yeni çıkartılan cenazelere ilişkin son verileri paylaştı.

Son 24 saatte ikisi enkaz altından çıkarılan 5 Filistinlinin naaşı ile 11 yaralının hastanelere ulaştırıldığı bildirildi.

Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana düzenlenen saldırılarda 376 kişinin öldüğü, 981 kişinin yaralandığı, enkaz altından da 626 kişinin cesedinin çıkarıldığı kaydedildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne Ekim 2023'te başladığı saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 70 bin 365'e, yaralıların sayısının 171 bin 58'e yükseldiği aktarıldı.

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nde ateşkese yönelik ihlallerini sürdürdü

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail ordusu Gazze'nin güneyinde işgal altında tuttuğu Refah kentinde binaları havaya uçurdu ve kentin doğusunda ateş açtı.

Askerler, Han Yunus'un doğusunda işgal altında tutulan bölgelerde de topçu atışları ve helikopterlerle çok sayıda noktayı hedef aldı.

İsrail, Doğu Kudüs'teki UNRWA merkezine baskın düzenledi

İsrail polisi, sabah saatlerinde UNRWA'nın Doğu Kudüs'teki merkezine kamyon ve forkliftlerle baskın düzenledi.

Baskının ardından UNRWA merkezindeki BM bayrağı indirilerek yerine İsrail bayrağı asıldığı görüldü.

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Amerikan X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı yazılı açıklamada baskına tepki gösterdi.

Lazzarini, İsrail polisi ve belediye yetkililerinin sabah erken saatlerde Doğu Kudüs'teki UNRWA merkezi yerleşkesine zorla girdiğini belirtti.

Baskında UNRWA merkezindeki mobilya, bilişim ekipmanları ve diğer eşyalara el konulduğunu ifade eden Lazzarini, BM bayrağının indirilerek yerine İsrail bayrağının asıldığını kaydetti.

Lazzarini baskına tepki gösterek, "Bu son eylem, İsrail'in BM Üye Devleti olarak BM tesislerinin dokunulmazlığını koruma ve saygı gösterme yükümlülüğünün açıkça hiçe sayılması anlamına geliyor." ifadesini kullandı.

BM Komiseri, İsrail Meclisi'nden geçen UNRWA karşıtı yasa, merkeze yönelik kundaklama saldırıları ve nefret dolu gösteriler nedeniyle UNRWA'nın Doğu Kudüs'teki merkezde görevli personelin yerleşkeyi bu yılın başında boşaltmak zorunda kaldığını anımsattı.

UNRWA'nın Doğu Kudüs'teki yerleşkesinin her türlü müdahaleye karşı muafiyetli bir BM tesisi statüsünde olduğunu buna rağmen baskının düzenlediğine dikkati çeken Lazzarini, "Hiçbir istisna olamaz. Buna izin vermek, uluslararası hukuk açısından yeni bir meydan okuma anlamına gelir ve BM'nin dünya çapında faaliyet gösterdiği her yerde tehlikeli bir emsal oluşturur." değerlendirmesinde bulundu.

Kudüs Valiliği: İşgal güçlerinin baskını uluslararası hukukun ihlalidir

Kudüs Valiliğinden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun UNRWA merkezinin bulunduğu bölgeyi tamamen kapattığı ve merkezde geniş çaplı arama yaptığı kaydedildi.

Güvenlik görevlilerinin telefonlarına el konulması nedeniyle iletişimin kesildiği ve merkezde ne olduğunun öğrenilmesinin imkansız hale geldiği aktarıldı.

Açıklamada, "İşgal güçlerinin UNRWA merkezine düzenlediği baskın, uluslararası hukukun açık bir ihlali, BM kurumlarının dokunulmazlığına ve üstünlüğüne karşı tehlikeli bir saldırı, BM Şartı, üyelik koşulları ve kararlarına aleni bir şekilde aykırıdır." ifadesi kullanıldı.

Baskının, İsrail hükümetinin UNRWA'nın işgal altındaki Doğu Kudüs'teki faaliyetlerini yasaklama kararının yürürlüğe girmesinin ardından aşırı sağcı İsrailliler ve meclisindeki milletvekillerinin saldırılarının ardından yapıldığı belirtildi.

Doğu Kudüs'ün uluslararası hukuka göre "işgal altındaki toprak" olduğu ve bu sebeple ilhakının tanınmadığı vurgulanan açıklamada, "Mültecilere hizmet veren bir BM kuruluşunu hedef almak, uluslararası sisteme ve BM otoritesine ciddi bir saldırı teşkil etmektedir." denildi.

Ayrıca, İsrail baskınının, BM Genel Kurulu'nun 5 Aralık'ta UNRWA'nın görev süresini 3 yıl daha uzatmasına karşı "doğrudan bir meydan okuma" olduğu kaydedildi.

İsrail'in Kudüs dahil işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde hiçbir egemenliğinin olmadığı ve Kudüs'ün de UNRWA'nın faaliyet alanının ayrılmaz bir parçası olduğunun altı çizildi.

Uluslararası topluma, "Filistin halkına yönelik işgal ve baskıyı artırmanın araçları" olarak değerlendirilen son İsrail kararlarını reddetme ve Filistin'in duruşunu destekleme çağrısı yapıldı.

İsrail'in uluslararası hukuku ihlal eden bir "haydut devlet olarak" hesap vermesi ve liderlerinin Filistin halkına, ulusal ve uluslararası kurumlarına karşı işlenen suç ve ihlallerden sorumlu tutulması için acil uluslararası eylem çağrısında bulunuldu.

UNRWA'nın işlevi ve İsrail'in iddiaları

BM üyesi devletlerin gönüllü katkılarıyla finanse edilen UNRWA, faaliyetlerine başladığı 1950'den bu yana Filistinli mültecilere gıda, sağlık, eğitim, barınma gibi insanı yardımları sağlayan ana kuruluş konumunda bulunuyor.

Ajans, yaklaşık 6 milyon Filistinli mülteciye destek sağlıyor.

UNRWA, 75 yıldır Filistinlilerin yaralarını sarmaya çalışırken, bu süreçte tesisleri defalarca İsrail tarafından vuruldu, tonlarca gıda ve ilaç yok edildi.

İsrail yönetimi, Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ne saldırılarının başlamasıyla eş zamanlı olarak UNRWA'ya karşı karalama kampanyası başlatırken, sadece Gazze'de 12 bin çalışanı bulunan Ajansın, 14 çalışanının "7 Ekim saldırılarına katıldığı" iddiasıyla kapatılması gerektiğini savunuyor.

UNRWA'nın yasaklanmasını hedefleyen iki yasa tasarısı, 28 Ekim'de İsrail Meclisinden geçirilmişti.

Tel Aviv yönetiminin UNRWA'nın İsrail ve işgal altında bulunan Doğu Kudüs'teki faaliyetlerini sonlandırma kararı, 1 Şubat'ta yürürlüğe girmişti.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı: İsrail'in alıkoyduğu 362 sağlık çalışanından birçoğu zorla kaybedildi

Bakanlıktan yapılan açıklamada, sağlık personelinin durumuna ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

İsrail ordusunun, sağlık görevlisi Muhlis Muhammed Hafface'yi birkaç hafta önce insani görevini yerine getirdiği sırada alıkoyduğunu kabul ettiği aktarıldı.

Bunun, sağlık personelinin ve insani yardım çalışmalarının itibarına yönelik "açık biri saldırı" olduğu ifade edildi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde sağlık personelini hedef alan sistematik bir politika yürüttüğü vurgulandı.

Gazze'de 362 sağlık çalışanının İsrail güçlerince alıkonulduğu kaydedilen açıklamada, "Çok sayıda sağlık personeli zorlu gözaltı koşullarında zorla kaybediliyor ve yasal haklarından da mahrum bırakılıyor." ifadesine yer verildi.

Açıklamada ayrıca insan hakları ve hukuk kuruluşlarına "alıkonulan sağlık çalışanlarının serbest bırakılması için İsrail'e baskı yapılması" çağrısında bulunuldu.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'deki Filistinlilere karşı hiçbir bilgi paylaşmadan, sistematik bir şekilde gizli ve zorla kaybedilme politikası yürüttüğü belirtiliyor.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 70 binden fazla Filistinli hayatını kaybederken, çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan yaklaşık 171 bini aşkın Filistinli de yaralandı.

İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'da yaraladığı Filistinli kurtarılamadı

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail askerlerinin dün Kalkilya'nın doğusunda yaraladığı 21 yaşındaki Bera Bilal Kaplan'ın yaşamını yitirdiğini duyurdu.

İsrail ordusu Kaplan'ın naaşına el koydu.

Kalkilya'nın doğusundaki Azzun kasabasının girişinde konuşlu İsrail askerleri, dün, Kalkilya-Nablus yolunda seyreden bir araca ateş açmıştı.

Saldırıda 19 yaşındaki Mümin Nidal Ebu Riyyaş hayatını kaybetmiş, ağır yaralanan Kaplan ile Muhammed Said Taha Hüseyin gözaltına alınmıştı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'da 14 kişilik, 2 ailenin yaşadığı evleri yıktı

İsrail ordusu, buldozerler eşliğinde Ramallah'ın batısındaki Budrus köyüne baskın düzenledi.

İsrail askerleri köyde Nidal ve Ahmed Muhammed Abdulhallak adlı 2 Filistinli kardeşin 150 metrekarelik evleri ile tarım amacıyla kullanılan bir yapıyı yıktı.

Yıkılan evlerde 14 Filistinli yaşıyordu.

İsrail makamlarının 3 ay önce evler hakkında yıkım kararını bildirdi.

Nidal Abdulhallak'ın karara itiraz ettiği ancak mahkemeden itiraza cevap verilmeden ve iki ev de köyün planı içinde yer almasına rağmen İsrail makamlarının yıkımı gerçekleştirdiği kaydedildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması

ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim'de Mısır'da devam eden müzakerelerde İsrail ile Hamas'ın Gazze'de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu.

Müzakerelerin yapıldığı Mısır'da imzalanan anlaşma İsrail hükümetinin onayıyla 10 Ekim'de devreye girmişti.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde varılan ateşkese rağmen zaman zaman çeşitli iddialarla Filistinlileri hedef alan saldırılarda bulunuyor.

İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'dan geçecek şekilde Ürdün sınırına duvar örüyor

İsrail Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada, kuzeydoğusundaki Ürdün sınırına ilk aşamada iki ayrı bölümde yaklaşık 80 kilometre uzunluğunda bir sınır duvarı inşasına başlandığını bildirdi.

Söz konusu duvarın, Akabe Körfezi'ndeki Eilat kentinden kuzeyde Golan Tepeleri'ne kadar yaklaşık 500 kilometre boyunca uzatılmasının planlandığı ve 5,5 milyar İsrail şekele (yaklaşık 1,70 milyar dolar) mal olacağı paylaşıldı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, duvarın (Filistin topraklarından gasbedilen) yerleşimleri güçlendireceği, silah kaçakçılığını önleyeceğini ve “İran’ın bölgede vekilleri üzerinden doğuda bir cephe açma çabasına bir darbe indireceğini” savundu.

İsrail, Ürdün sınırından silah kaçakçılığı yapıldığı iddiasıyla 2024'ten itibaren sınırda bir duvar inşa edilmesi için girişimler başlattığını duyurmuştu.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir de Haziran 2025'te Ürdün sınırında yeni bir tümen kurularak 10 binden fazla askerin buraya konuşlandırılması kararını onaylamıştı.

İşgal altındaki Batı Şeria boyunca Filistin beldelerini kuşatan İsrail'in 2. İntifada'dan sonra ördüğü, Filistinlilerin "Utanç Duvarı" diye isimlendirdiği "Ayrım Duvarı", bölgede "işgalin" sembol manzaralardan biri olarak değerlendiriliyor.

İsrail bunun yanı sıra 2007'ten itibaren deniz, hava ve karadan abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'nin çevresine de "yüksek tekonoloji güvenlik donanımlı" diye tanımladığı duvar örmüştü. Tel Aviv yönetimi, işgalini sürdürdüğü Lübnan sınırı çevresine de duvar inşa etmeyi, mevcut bariyeri güçlendirmeyi sürdürüyor.

İsrail'in aynı şekilde Suriye sınırındaki bariyeri de güçlendirdiği ve genişlettiği de basındaki haberlere yansımıştı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Baş, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanlığına yeniden seçildi
Baş, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanlığına yeniden...
Erdoğan, Macaristan Başbakanı Orban'ı kabul etti
Erdoğan, Macaristan Başbakanı Orban'ı kabul etti