Karaciğere çok iyi bakılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ünal Aydın, "1 kilo 400 gram ağırlığındaki karaciğer, adeta bir sünger yapısındadır. Dolayısıyla kanser hücresinin ilk karşılaşacağı filtre de karaciğerdir. Kanserli hücre burada tutunup yer eder. Vücutta oluşabilecek bütün kanserli organlar, karaciğerde metastaz yapabilir. Karaciğerde en fazla tutunan metastaz kalın bağırsaktan gelendir" dedi.
Karaciğer kanseri söz konusu olduğunda iyi ekiplerle birlikte iş birliği yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Aydın, "Kanserle mücadele bir ekip işidir. Doktorların kendi içlerinde bir ekibi olmasının dışında hasta ve yakınlarını da kapsayan geniş bir ekip söz konusudur. Burada hastaya çok iş düşmekle beraber doktor ekibi ve hasta yakınları da mücadele etmelidir. Sağlıklı bir karaciğere başka organdan istila gelirse, iyi mücadele sonucunda kurtulmak mümkündür" dedi. Öte yandan sınır tanımayan agresif kanser yapısı söz konusuysa, temizlenen yerlerde tekrar kanserli hücrenin nüksedebileceğini söyleyen Prof. Dr. Aydın, "Bunun birkaç örneği görüldü diye genelleme yaparak hastaya mücadele şansı vermemek, hastaya haksızlık olur" dedi.
PARSEL PARSEL MUAYENE
Karaciğerin genellikle çok iyi bilinmediğini ancak bilinmesi gerektiğini söyleyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Ünal Aydın, "Karaciğer metastazları her bir hücreye, her bir damara kadar incelenmeli, her bölge parsel parsel muayene edilerek ayrı ayrı tedavi uygulanmalıdır. Karaciğerin sekiz segmentinin beş veya 6 tanesinde lezyon varsa sağlıklı olan bölüm korunup temizleme işleme yapılmalıdır. Satranç oynar gibi bütüncül ve ileriyi düşünerek tedavi uygulanmalı. Eğer metastaz oluşan bölgenin tamamı alınırsa, ileride oluşabilecek diğer bir kısımdaki metastaz için de alım gerekebileceği tahmin edilip hastanın hayatı riske atılmamalıdır" dedi.
Karaciğer söz konusuyken ameliyat olmakla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Aydın, "Bugün için teknoloji son derece ilerlemiş durumda. Karaciğerin tüm krokisi ve şehir planını yapabildiğimiz noktada operasyonun başarılı geçmesi çok kolaydır. Tabii ki bilen bir ekiple bu iş yapılmalıdır. Doktorunuz eğer sadece ilaç veya kemoterapi tedavisi öneriyor, ameliyatla ilgili koşullu ifadeler kullanıyorsa mutlaka ikinci bir görüş aşınmalıdır" dedi.
İYİLEŞTİRMEK İYİLİKTİR
Hastalarla birlikte çok zor dönemler geçirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Ünal Aydın, "Kanserle uğraşmak hem hasta hem de ailesi için çok zor. Vücuttaki terör örgütlerinin mücadelesini anlamak için agresif ve tetikte olmamız gerekiyor. Bu noktada bir dayanağa ihtiyacımız oluyor. Hastalarımın olabildiğince yanlarında olmaya çalışıyorum, tedavi sonrası teşekkür etmek isteyenler oluyor, onlara 'Ben yapmam gerekeni yapıyorum, iyileştirmek iyiliktir' diyorum. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca iyileşme oranının arttığını gözlemledik. Kurtarılamamış olsa bile yakınlarıyla gönül dostluğu kurulmuş hastalarım var. Bu insanlar başkalarına da yardımcı olmak istiyorlar. Benim söylediğim 'İyileştirmek iyiliktir" sözü büyüdü, bu insanlar sayesinde dernek oldu, hatta iki yaşına geldi. Bizim şimdiki amacımız Türkiye'de temsilcilikler açmak. Bana göre iyileştirmek gerçekten bir iyilik" diyerek "Tüm öğretileri, İyileştirmek İyiliktir gönüllüleriyle birlikte bir enstitü haline getirmek istiyorum. Dünyanın her yerinden yardım talepleri alıyorum, Türkiye istikrar alanı olmalı" şeklinde konuştu.
YORUMLAR