DAVOS VE DUVAR


Davos ve Duvar

1971 yılında başlayan ve küresel elitin bir araya geldiği toplantıların en önemlisi Davos’ta yapılanıdır. Siyasetçi, yazar, çizer, gazeteci, işadamı, sanatçı İsviçre Alplerinin bu şirin kasabasına gelir. Yaklaşık 3.000 kişiye  varan bir kalabalık…

Gündem hep aynı: “Gezegenimizin istikbali.”  Bu kısmı böyle yazınca sanki insanlığın sulh selameti esasmış gibi algılanmasın. İstikbal mevzusu öncelikle kendilerinin ve temsil ettikleri sermayenin güvenliği ile ilgilidir. Sonuçta sadece dünyanın en zengin 26 kişisinin serveti dünyanın yarısının servetinden fazladır. Geçtiğimiz sene 42 kişinin serveti buna eşdeğer iken bu sene daha az kişinin zenginliği artarak devam etmektedir. Sonra servetlerinin gelişmesi ve büyümesi, son aşamada da başkaları ile birlikte var olmanın dinamikleri temel konular olmaktadır.

Küreselleşmenin, teknolojinin çevresel faktörlerin ve risklerin bu denli konuşulduğu hatta masaya yatırıldığı başka bir toplantı yoktur. Gelecek tartışmaları “ekonomi” olarak ele alınınca, sosyal grupların beklentileri de hep gündemdedir.   Sağlık eğitim gibi temel ihtiyaçlar, emeklilik konusu hep ele alınmaktadır. Dünyanın en zengini olarak kabul edilen, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un 10 yılda çalışan sayısını 17 bin kişiden 566 bin kişiye çıkartması robotik teknolojilerin hala insan emeğinin bir adım daha gerisinde olduğunu söylemek gerekir.

Dünyamızda 2 milyar kişi “obez”likten şikayetçi iken; dünyanın bir yarısı açlık içerisindedir. Yiyecek bulmak için 5 km yürüyenlerle, yediklerini yakmak için 5 km yürümek zorunda olanlar aynı evrendedir. Bu seneki bu durum “mükemmel fırtına”nın yaklaştığı yönündedir. Göçler ve göçmenler sorunu da bunu açıklamaktadır. İnsanlık kendi Ergenekon’undan çıkışı aramaktadır.

Bu “Ergenekon’dan Çıkış”ı bir “Duvar” engelleyebilir mi göreceğiz. Aydınlığa, zenginliğe, refaha yürüyüş bir duvarla kesilir mi? Bu yürüyüş bir öfkeye dönüşür mü bu da yakın geleceğin en temel meselelerinden biri olmaktadır.

Trump bu duvarın banisi olarak tarih yazma peşindedir. Meksika sınırına duvar örecek. Geri adım atmıyor. Duvar için Kongreden beklediği ödeneği alamadı ve sırf bu yüzden ABD hükümeti 35 gün kapalı kaldı. Bazı faaliyetler yerine getirilemedi. Maliyet 6 milyar dolar… Neredeyse “Duvar” maliyeti de bu kadar. Günün sonunda kim ne kazanır bilemeyiz. Ancak bir duvar parasının gittiği kesin.

Cumhuriyetçilerle Demokratlar çözüm yanlısı. Trump yine twitter üzerinden cevap verdi: "Komisyon duvar konusunu görüşmüyorsa, boşa zaman harcıyor" dedi.

Göç tamam, suç konusundaki hassasiyet o da tamam, gelenlerin bir milyon kadar olması ABD toplumuna zarar verebileceği konusu da başka bir sorun… Ancak şu duvar mevzusu salt bugünün meselesi değil. Küba Krizi döneminde Pentagon, 1962'de Kennedy'nin önüne Meksika sınırına bir duvar çekilmesi teklifini de koymuş. Bunu bir güvenlik konusu olarak aktarmışlar.  "Ülke savunması buradan başlar” demişler...

Amerika bugün Çin ile ticareten savaşırken, yanı başındaki Meksika’nın her halinden bir çıkarımda bulunmaktadır… 2009 ve 2010 yıllarındaki grip salgınlarında Meksika’da haftada 50-80 kişinin ölümü ABD için ciddi kaygı konusu olmuştur. Virüsün yayılması halinde 33 milyon kişinin ölebileceği riski her şeyin önüne geçmektedir.

Bir yanda malını, öte yanda canını koruma telaşı 2019’un başlangıcına damgayı vurmuş görünmektedir.