MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, 14 Mart 2021'de yapılacak 13. Büyük Kurultay öncesinde tamamlanan kongre sürecinin sonuçlarını il başkanlarıyla değerlendireceklerini ve kurultay için başlatılan hazırlık çalışmalarını ele alacaklarını bildirdi.
Yalçın, yazılı açıklamasında, 24 Aralık Perşembe günü il başkanlarının katıldığı bir toplantı yapılacağını belirtti.
"Toplantıda, 14 Mart 2021'de yapılacak 13. Olağan Büyük Kurultay öncesinde tamamlanan kongre sürecinin sonuçları değerlendirilecek ve kurultay için başlatılan hazırlık çalışmaları üzerinde durulacak." ifadesini kullanan Yalçın, toplantıda, iç ve dış politikaya dair önemli konu başlıklarının yanında koronavirüs salgınıyla mücadele ve ekonomik tedbirler başta olmak üzere Türkiye gündeminde öne çıkan hususların da ele alınacağını vurguladı.
Semih Yalçın, "Toplantı vesilesiyle, antidemokratik ve gayrimeşru yöntemleri sıkça dillendirmeye başlayan CHP ve yancılarıyla bilumum müdahaleci ve vesayetçi kafalara caydırıcı bir mesaj verilecektir." değerlendirmesinde bulundu.
"İsyan senaryolarının sahnelenmesi engellenmiştir"
Açıklamasında, FETÖ'nün, Cumhuriyet döneminin en kötü tutsaklık senaryosu olduğuna değinen Yalçın, FETÖ'nün dağıtılarak, vesayet ve uydu rejimi tesisi bağlamında CIA ve Pentagon'un oluşturduğu en kapsamlı ihanet ağının çökertildiğini belirtti.
Sistemi yeniden dizayn etmek, siyaseti ve toplumu psikolojik açıdan yönlendirmek için işlenen, ünlü, kanaat önderi, siyasetçi ve aydın suikastlarının, FETÖ'nün tepelenmesinden sonra bıçakla kesilmiş gibi son bulduğunu savunan Yalçın, şöyle devam etti:
"Toplu ölümlere yol açan, katliama varan silahlı ve bombalı eylemlerin önü alınmıştır. Böylece bazıları resmen aydınlatılamasa da birçok terör eylemiyle suikast ve cinayeti tezgahlayan adresi açığa çıkaracak sırlar aralanmıştır. Halkın ve devletin imkanlarını terör örgütlerine peşkeş çeken kafalar ezilmeye başlanmıştır. İhanete hendek kazan eller kırılmış, toplum kesimlerini birbirine kırdırmayı amaçlayan isyan senaryolarının sahnelenmesi engellenmiştir."
Terörle mücadelede elde edilen başarılar sayesinde, Türkiye'de hem siyasi hem de sosyolojik anlamda köklü değişiklikler yaşanmaya başlandığına işaret eden Yalçın, bu aydınlık sürece tahammül edemeyen uluslararası aktörlerin millet iradesinden beslenen güçlü selin önünü kesmek için yeni siyasi tezgahlar ve "kunduz setleri" kurma peşine düştüğü değerlendirmesinde bulundu.
"Bu bir darbe ve kalkışma imasıdır"
Uluslararası aktörlerin artık oyunu açık oynadığını, Türkiye'deki yerli iş birlikçileri için adres ve mekan gösterdiğini aktaran Yalçın, şunları kaydetti:
"Türkiye'de meşruiyetini milli iradeden alan toplumsal refleksler ve siyasi birlikteliklerin tezahürlerini tersine çevirme görevi, ne yazık ki CHP'ye verilmiştir. CHP'ye, bağımsız ve güçlü bir ülke olarak yeni dünya düzeninde yer alma hedefinden Türkiye'yi alıkoymak için, meşru iktidara ve Cumhur İttifakına muhalefet eden siyasi partileri örgütleme rolü biçilmiştir. CHP de üstlendiği misyon için diğer küçük ve mikroskobik partileri etrafına toplayıp bir zillet koalisyonu oluşturmuştur. CHP'nin terörizm destekçisi İstanbul İl Başkanı, 2021 bütçesinin Meclis'ten 316 oyla geçmesinin hemen ardından yaptığı paylaşımda, 'TBMM'den geçecek olan bir sonraki bütçe halkın bütçesi olacak.' demiştir. Seçimler 2023'te gerçekleşeceğine göre, CHP'li il başkanının 2021 için kamuoyuna verdiği mesaj açıktır. Bu bir darbe ve kalkışma imasıdır."
CHP'nin, üstlendiği antidemokratik misyonun şifrelerini bir kez daha bir il yöneticisi vasıtasıyla kamuoyuna duyurduğunu ifade eden Yalçın, CHP'nin, içinde yer aldığı Cumhuriyet'in kurucu felsefesinden tamamen uzaklaştığını savundu.
CHP'nin, "millet" fikrinden koparak Marksistleştiği ve taşeronlaştığını öne sürerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"CHP halktan uzaklaşmış ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a isnat ettiği diktatörlüğe bir adım daha yaklaşmıştır. CHP ve zillet ittifakı, devlet otoritesine ve millet iradesine karşı adım adım yeni bir yapay meşruiyet zemini oluşturma çabası içine girmiştir. Zillet ittifakı ve destekçilerini, toplumsal barışı dinamitleyerek Türkiye'yi bir iç çekişmenin girdabına sürükleme çabasına girmemeleri konusunda uyarıyoruz. Millet iradesine dayanmayan, meşruiyeti olmayan, hukuka ve demokrasinin normlarına uymayan hiçbir çabanın; karşılıksız kalmayacağının ve başarıya ulaşamayacağının bilinmesini istiyoruz."