EMİNE ERDOĞAN, HAYIRSEVER İŞ İNSANLARIYLA İFTARDA BULUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Geleceğin arzu ettiğimiz şekilde inşası ise, yalnızca kurumların değil, bir toplumu oluşturan tüm fertlerin sorumluluğundadır. İnanıyorum ki, iş adamlarımız, iş kadınlarımız, bu gerçeğin farkındalar. Ben bu nedenle, özel sektörümüzü Tasarım ve Beceri Atölyeleri'ne katkıda bulunmaya davet ediyorum." dedi.


EMİNE ERDOĞAN, HAYIRSEVER İŞ İNSANLARIYLA İFTARDA BULUŞTU

Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi'nde Milli Eğitim Bakanlığınca  gerçekleştirilen "Eğitime Değer Katanlar Bağış Programı"nda hayırsever iş  insanlarıyla iftar sofrasında bir araya geldi.

Tasarım Beceri Atölyeleri'nin yapımı için hayırseverlerden bağışların  toplandığı program öncesinde davetlilere seslenen ve çocukların en büyük  değerleri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bu fani dünyada yaptığımız her iş,  onlara hak ettikleri bir geleceği hazırlamak için.  Bizler, onlara karşı olan  sevgimizi, hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir ülkeyi miras bırakarak  gösterebiliriz.  Böylesi bir geleceği hazırlamak için ise, çağın bizden  beklediklerine hızlı uyum sağlamamız, sistemlerimizi sürekli olarak güncellememiz  gerekiyor.  Günümüzde değişim öyle hızlandı ki, çağa ayak uydurmak hepimiz için  hayati önem taşıyor.  Takdir edersiniz ki, yeni dünyada eski söylemlerle var  olmamız mümkün değil." diye konuştu.

Erdoğan, dünyanın sanayi 4.0'ı, toplum 5.0'ı, gür sesle tartıştığı bir  dönemde, çocukların bu dönüşümü hem takip edebilecek, hem de ona yön verebilecek  donanım ve öz güven içinde yetiştirmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın başlatmış olduğu Tasarım Beceri  Atölyeleri'nin tanıtımını kısa süre önce yaptıklarını anımsatan Erdoğan, şöyle  devam etti:

"Çocuklara, kendi potansiyellerini ortaya koyabilecekleri, sınıf  ortamının sınırlayıcı atmosferinden uzak deneyim yaşayabilecekleri atölyeler  kuruldu.  30 pilot okulda uygulama yapıldı ve çok verimli sonuçlar alındı.   Amacımız, Tasarım Beceri Atölyelerimizi en kısa zamanda ülke çapında  yaygınlaştırmak. Çünkü bizim çocuklarımız her şeyin en iyisini hak ediyor."

Erdoğan, çocukları birer tohum olarak gördüğünü belirterek, onların  filizlendiklerinde hangi çiçeği açacağının bilmediği, gizi içinde saklı tohumlar  olduğunu söyledi.

"ATÖLYELER SAYESİNDE ÇOCUKLAR VE GENÇLER, KALIPLARI KIRACAK"

Çocukların içlerindeki potansiyeli en verimli şekilde ortaya  dökebilecekleri şartlara kavuşmaları için imkanlar var etmeleri gerektiğini ifade  eden Erdoğan, "Tasarım Beceri Atölyeleri'nin getireceği başarıya ve eğitim  anlayışımızda yeni bir dönem açacağına yürekten inanıyorum. Bu atölyelerde özgür  ve eleştirel düşünebilen, güçlü kişiliğe sahip, geleceğin liderlerini yetiştirmek  hedefleniyor. Müzikten fen bilimlerine, tabiattan güzel sanatlara, yaşam  becerilerinden yazılım ve tasarıma kadar bir medeniyeti ihya ve imar edecek her  alanda çocuklarımıza deneyim alanları açılıyor. Bu atölyeler sayesinde  çocuklarımız ve gençlerimiz, kalıplar arasında sıkışan değil, o kalıpları kıran  bireyler olacaklar." değerlendirmelerinde bulundu.

Emine Erdoğan, hiçbir medeniyetin topla tüfekle, tankla füzeyle  kurulamayacağına dikkati çekerek, medeniyetin en başta ilimle kurulduğunu  vurguladı.

Gerek içinde bulunulan çağda, gerekse gelecekte hakim gücün bilek gücü  değil, bilginin gücü olacağına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geleceğin arzu ettiğimiz şekilde inşası ise, yalnızca kurumların  değil, bir toplumu oluşturan tüm fertlerin sorumluluğundadır.  İnanıyorum ki, iş  adamlarımız, iş kadınlarımız, bu gerçeğin farkındalar. Ben bu nedenle, özel  sektörümüzü Tasarım ve Beceri Atölyeleri'ne katkıda bulunmaya davet ediyorum.   Sermaye sahiplerimiz, bireysel olabileceği gibi, dernek, platform olarak da, bir  veya daha çok atölyenin kurulumunu üstlenebilirler.  Atölyelerimizin  kapasitelerinin büyümesinde, vereceğiniz desteklerle eğitim öncüleri olabilir,  isimlerinizi bu eğitim yuvalarında yaşatabilirsiniz.  İyi kalitede eğitim,  yalnızca büyük kentlerde ya da özel okullarda erişilebilen bir imkan olmamalı.  Bizler güç birliği yaparak Türkiye’yi güçlü ve aydınlık yarınlara taşıyacak daha  fazla yavrumuza dokunabilmek

istiyoruz.  Ülkemizin her bir karışındaki  evlatlarımız, işlenmeyi bekleyen madenler gibidir.  Eğer onları çağın  ihtiyaçlarına göre doğru yönlendirebilirsek, gelecek bizim için çok daha ümit  verici olacaktır.  Dünyada hak ettiği konuma kavuşmuş bir Türkiye ancak, insan  kalitesinin yükseltilmesiyle mümkündür.  Türkiye, hepimizin ortak sevdası. Bu  hedefin gerçekleşmesinin de, hepimizin emeği ve katkısı ile mümkün olacağı  açıktır.  Biliyoruz ki, 'Yurt müdafaasının en emin yolu eğitimdir.' Çünkü  eğitimli insanlara sahip toplumların irfan kaynakları tükenmediği gibi, kendini  çoğaltan bir niteliğe de sahiptir. Bu nedenle eğitime yapacağımız yatırımın en  geçerli ve en karlı yatırım olduğuna inanıyorum."