Tecavüz skandalında iğrenç gerçek ortaya çıktı!​​​​​​

Arnavutköy'de 14 yaşındaki Suriyeli Vahide M. adlı kız çocuğuna tecavüz ettiği iddia edilen Cafer Ç. tutuklandı. 14 yaşındaki küçük kızın, bir süre önce Cafer Ç. ile dini nikahla evlendirildiği ortaya çıktı.​

 

Olay, Arnavutköy Atatürk Mahallesinde yaşandı. Bir yardım kuruluşuna ulaşarak, tecavüze uğradığını söyleyen Suriye uyruklu 14 yaşındaki Vahide M. isimli kız çocuğunun iddiası üzerine konu emniyete bildirildi. Ev sahiplerinin oğlu 35 yaşındaki Cafer Ç. tarafından defalarca tecavüze uğradığını öne süren kız çocuğu ve annesi, yardım kuruluşunun da yardımıyla başka bir eve taşındı. Sosyal medyaya da yansıyan iddialar üzerine çalışma başlatan Arnavutköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, tecavüz şüphelisini ağabeyinin evinde gözaltına aldı. Suriyeli kız çocuğu ile annesinin yanı sıra, onlardan ayrı yaşayan baba da ifadelerine başvurulmak üzere polis merkezine getirildi.

SURİYELİ AİLE KIZLARININ KAÇIRILDIĞINI ÖNE SÜRDÜ

Şüpheli Cafer Ç.'nin emniyetteki ifadesinde, kiracıları olan Suriyeli Vahide'nin yaşının ailesi tarafından 17 olarak söylendiğini öne sürdü. Cafer Ç., 5 ay önce ailesinin de rızasıyla Sultangazi'de kıyılan imam nikahıyla evlendiklerini iddia etti. Suriyeli kız ve ailesinin ise, Cafer Ç.'nin kendilerini tehdit ederek kızlarını kaçırdığı, yeğenlerinin polis olduğunu ve şikayetçi olmaları durumunda hiçbir sonuç alamayacaklarını söylediği için polise gitmekten çekindikleri yönünde ifade verdikleri öğrenildi.

Suriyeli aile, kızlarının defalarca tecavüze uğrayarak, çok kez şiddete maruz kaldığını da öne sürdü. Şüpheli Cafer Ç. emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Cafer C., "Reşit olmayan kişi ile birlikte olmak" gerekçesiyle tutuklandı.

"ÇOCUK GELİN" DRAMI ÇIKTI

Suriyeli küçük kızın, bir süre önce Cafer C. ile dini nikahla evlendirilmesine ilişkin görüntüler ortaya çıktı. Yaklaşık 1,5 ay önce çekilen görüntülerde iki aile de yer alıyor. 14 yaşındaki Suriyeli Vahide M.'nin gelinlik giydiği görülürken Cafer Ç. ile karşılıklı oynuyor. Vahide M.'nin bir süredir şiddet gördüğü için ailesinin şikayetçi olduğu da kaydediliyor.

TÜRKİYE'DE ÇOCUK GELİN SORUNU

Medeni kanuna göre 17 yaşın altında çocukların evlendirilmesi suç sayılırken, Hacettepe Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre Türkiye'de 3.5 milyon Çocuk gelin bulunuyor.

İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Nazan Moroğlu, evlilik yaşının medeni kanuna göre 17 olduğunu belirterek, “Özellikle eğitim hakkından yoksun bırakmak ailenin çocuğuna karşı görevlerini yapmaması demektir. Bu bir anlamda suç da teşkil eder. Çünkü hukuk devletiyiz, evlilik yaşına gelmemiş 14 yaşındaki bir çocuk için 'evlendirilme' kavramı bile kullanılamaz. İmam nikahının her hangi bir resmi yansıması yoktur. Bütünüyle hukuka aykırıdır" dedi.

Moroğlu, çocuk yaşta evlendirilen kız ve erkek çocukların ailelerinin suç işlediğini, çocukların ailelerinden alınacağına dikkat çekiyor.

“EVLİLİK YAŞINA GELMEMİŞ 14 YAŞINDAKİ BİR ÇOCUK İÇİN 'EVLENDİRİLMESİ' KAVRAMI BİLE KULLANILAMAZ"

Demirören Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulunan Moroğlu, “Türkiye laik bir hukuk devleti olduğuna göre çocuk yaşta birinin evlendirilmesi kanunlar çerçevesinde olabilir ancak. O da medeni kanunun evlilik yaşı çerçevesinde olabilir. Her ne kadar uluslararası sözleşmeler ve bizim iç hukukumuzda çocuk koruma kanunu 'her insan 18 yaşına kadar çocuktur' dese de, medeni kanunumuzda evlilik yaşı 17 yaşının doldurulması olarak belirlenmiştir. Olağanüstü bir hal varsa hal, neden varsa Aile Mahkemesi'nden anne baba çocuğunu 16 yaşında evlendirmeyi talep edebilir. Mahkemenin iznine tabidir. 14 yaşta evlilik söz konusu olamaz. Çünkü henüz çocuktur, ailenin bakımı, gözetimine ihtiyacı vardı. Ve çocuğun en temel hakkı; eğitim hakkıdır. Özellikle eğitim hakkından yoksun bırakmak ailenin çocuğuna karşı görevlerini yapmaması demektir. Bu bir anlamda suç da teşkil eder. Çünkü hukuk devletiyiz, evlilik yaşına gelmemiş 14 yaşındaki bir çocuk için 'evlendirilme' kavramı bile kullanılamaz. İmam nikahının her hangi bir resmi yansıması yoktur. Bütünüyle hukuka aykırıdır. Yaşadığımız ülkenin kurallarına aykırıdır" dedi.

 

AİLE DE SUÇLU

Moroğlu, “Aileler eğer çocuklarını üzerinde gerçekte duyarı olsalar, onları evlendiremeyeceklerini bilirler. Ben buna evlendirme de demiyorum. Çünkü 'evlilik' kavramı medeni kanunumuzda belirtilmiş kapsam çerçevesinde dikkate alınmalıdır. Aileler böyle bir davranışta bulunduğu zaman devletin o çocuğun bakımını, gözetimini üstlenmesi tamamen temel bir hakkıdır. Çocuk aileden alınabilir. Aile hem bu şekliyle çocuğunu kanun dışı, hukuk dışı bir şekilde bir beraberliğe yönlendirmişse zaten kendisi bir haksız davranış içerisindedir. Haksız olan kişi bir hak talebinde nasıl bulunacak? Bu da ayrıca bir soru işareti. Eğer bir şiddet olayı varsa herkesin bunu şikayet etme hakkı vardır. Anne-baba da çocuklarına karşı bir şiddet söz konusuysa şikayet edebilir. Çünkü yasamız şiddet ile mücadele açısından üçüncü kişilere de bu şikayet etme hakkını veriyor. Anne-baba buna sığınarak bir şikayette bulunabilir. Ama kendi görevlerini yerine getirmeyen anne-babanın bundan bir hak talep ederek bir de şikayette bulunması hukuk devleti ile bağdaşmaz" diye konuştu.

“İNSAN HAKLARIYLA, ÇOCUK HAKLARIYLA VE HUKUK DEVLETİYLE BAĞDAŞMAZ"

Nazan Moroğlu, “Medeni kanundaki evlilik yaşı hükmü kız çocukları ve erkek çocukları açısından 17 yaşın doldurulması. Olağanüstü hal yani bir neden; belki hamile kalmıştır, belki bir aile büyüğü ölüm döşeğindedir evlenmesini görmek istemektedir. Bu gibi nedenlerle bazen Aile Mahkemeleri evlenme izni veriyor. Bazen kelimesini özellikle kullandım çünkü vermeyebiliyor. Buna izin vermek Aile Mahkemesinin hakiminin yetkisinde. Kesinlikle ve kesinlikle bir kız çocuğuna tecavüz edildikten sonra 'evlendirelim', hatta böyle bir kanun teklifi de önümüze gelmişti önerge yoluyla. Tecavüz edilen bir kız çocuğunun evlendirilmesi durumunda, tecavüz edenin suçsuzluğu kabul edilsin, ceza verilmesin anlayışı tabi ki insan haklarıyla, çocuk haklarıyla ve hukuk devletiyle bağdaşmaz" dedi.

Moroğlu, evlendirilmek istenilen çocukların da haklarını savunabileceklerini belirterek, “Bir çocuğun kendi hakkını talep etmesi o kadar kolay değil. Eğer eğitim yoluyla, en azında ilk öğretimde belli bir yaşa gelene kadar bu haklardan bir şeyler anlatılmış ve çocuk da bunu içselleştirmişse, rahatlıkla çocukta şikayette bulunabilir. Erken evlendiriyorlar, eğitim çağında bir kız ya da erkek çocuğunu evlendirilmesi söz konusu değil. Ama çocuklarda kendi haklarını talep edebilirler. Bir aile büyüğüne, en yakın karakola ya da bildikleri bir hukukçuya, ailesinde ya da çevresindeki birine bunu söyleyebilirler ve haklarının uygulanmasını isteyebilirler" şeklinde konuştu.