KILIÇDAROĞLU: SATACAK HİÇBİR ŞEY KALMADI HAYAL SATIYORLAR

Kırklareli'de STK temsilcileri ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kendi sözleriyle yüklendi. Kılıçdaroğlu "14 Eylül'de konuşma yapıyor beyefendi. 'Büyük ve güçlü Türkiye'nin silüeti ufukta görülmüştür' diyor. Para yok her şeyi sattılar. Şimdi satacak hiçbir şey kalmadı hayal satıyorlar. Türkiye'yi buradan çıkarmamız lazım" dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırklareli’de STK temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, “Tasada ve kıvançta berabersek o zaman gerçek anlamda millet oluyoruz. 83 milyonun mutlu olmasının yolları vardır” dedi.

“SİYASİ PARTİLER DEVLET DEĞİLDİR”

Kılıçdaroğlu’nun satır başları şöyle:

* Sorunlarımız var. Millet sorunların altında ezilmiş vaziyette. Hangi kesime giderseniz dert dinliyorsunuz. Her kesim sorunu kendi penceresinden görüyor.

* Trakya’nın bereketli topraklarında insanlar üretiyorlar. Çiftçi üretecek, kazanacak, gelir elde edecek, düğününü derneğini yapacak ertesi yıla hazırlanacak.

* Ertesi yıla hazırlanacak takati kalmazsa ne yapacak? Bu sorunlardan Türkiye’nin arınması lazım. Bu sorunlardan arındıracak olan ise siyaset kurumudur.

* Siyaset kurumu sorunları nasıl çözer? Siyasi partiler devlet değildir. Devlet ayrıdır, bakidir. Siyasi partiler, vatandaştan yetkiyi alır 5 yıl süreyle gelir yönetir, devlet olmaz.

* Devlet adaletle, liyakatle yönetilir. Adaletin ve liyakatin olmadığı bir yerde devlet yara alır. Siyasi partilerde devletin hafızası olmaz. Siyasetçi kendini devletin yerine koyamaz.

“PARAYI VERENİN DÜDÜĞÜ ÇALDIĞI BİR DEVLET OLMAZ”

* Kocaeli Dilovası’nda ve Mersin Limanı’nda kilolarca kokain bulunur. Değeri milyar dolarlar. Ne savcı cesaret ediyor dava açmaya, ne de kimse sormuyor.

* Niçin evlatlarımızı zehirleyen insanlara hiç kimse cesaret edip dokunamıyor. Bunlar gücü kimden alıyorlar? Polis yakaladığı halde savcı, hakim bir şey yapamıyor. Dava dahi açmaya cesaret edemiyorlar. Bu gücü devleti yaratan siyasi otoriteden alıyorlar.

*  Sadece bizim değil Orta Doğu’nun en büyük baronu Zindaşti’yi hapishaneden çıkarıyor, serbest bırakıyorsanız, kayıplara karıştıktan sonra usulen bir tutuklama kararı çıkarıyorsanız… Bu adamın gücü parayla ölçülür. Parayı alan kim? Devleti yönetenler.

* İçişleri Bakanı çıkıp da televizyona bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar rüşvet veriliyor dediği zaman devleti yönetenlerin harekete geçmesi lazım. Şu memleketin geldiği hale bakın. Siyaset kurumunun geldiği hale bakın. Parayı verenin düdüğü çaldığı bir devlet olmaz.

* Uyuşturucu bataklığının içine sokulmak istenen bir gençliğimiz var. Yazık günah değil mi? Milyar dolar kazanır bunlar, beş kuruş vergi ödemezler. Mutlu insanların kenti yapmak istiyorsak Türkiye’nin bütün şehirlerini Türkiye’yi bu bataktan çıkartmamız gerekiyor.

“BİZE BEŞ BÜYÜK SORUN BIRAKTILAR”

* Okullar açıldı. Hala birleştirilmiş sınıflar var. Hala derslik ihtiyacımız var. Üniversiteler açıldı yurt sorunumuz var. 20 yıldır yurt sorununu çözemediler. 1 yıl içinde yurt sorununu çözmezsem siyaseti bırakacağım.

* Ev kiraları aldı başını gidiyor. Vatandaşın derdi bu, sarayda oturanların, beş yerden maaş alanların böyle bir derdi yok. Türkiye’nin geldiği hale bak.

* Bize beş büyük sorun bıraktılar. Eğitim, başlı başına bir sorun. 1 milyon 600 bin çocuğunuz EBA’ya ulaşamıyorsa bu çocuğa hangi eğitimi veriyorsunuz? 40 bin çocuğumuz okula gidiyor, okuma yazma bilmiyor.

“HER ŞEYİ SATTILAR, ŞİMDİ HAYAL SATIYORLAR”

* Dış politika, yanlış dış politika Türkiye’yi bölgesinde, dünyada yalnızlaştırır dedik. Mısırla kavga ettiler, niçin? Şimdi yalvarıyorlar barışalım diye. Devlet, akılla, irfanla, erdemle yönetilir.

* Para yok her şeyi sattılar. Şimdi satacak hiçbir şey kalmadı hayal satıyorlar. 14 Eylül’de konuşma yapıyor beyefendi. ‘Büyük ve güçlü Türkiye ufukta görülmüştür’ diyor. 20 yıldır sıra geldi hayale.

* Türkiye’yi buradan çıkarmamız lazım. Kimsenin endişesi olmasın, Millet İttifakı ile birlikte Allah’ın izni, sizlerin desteği ile Türkiye’yi bu badireden çekip çıkaracağız. Huzurlu, güzel, bölgesinde şanlı şerefli bir ülkeyi yeniden inşa edeceğiz. Bu millete sözüm sözdür.

* En geç 2 yıl içinde bütün sığınmacıları davulla, zurnayla memleketlerine göndereceğim. Irkçılık yapmadan, çünkü onların kabahati yok. Onları buraya kimleri getirdiyse kabahat onlarda. Kendi topraklarımızda kendi evlatlarımıza bir iş bulalım.

“DAMAT 128 MİLYAR DOLARI SATIYOR KİME SATTIĞINI KİMSE BİLMİYOR”

* 128 milyar dolar nereye harcandı, kime verildi diye sorduk. İtiraz ettiler. Vatandaşın cebinde dediler. Her kafadan bir ses çıktı.

* Merkez Bankası, döviz satar evet. Bunu da kendi sitesinde satar. Yıllardır böyle zaten. Bir kararla bu yetkiyi alıyorlar Hazine ve Maliye Bakanlığı’na veriyorlar. Damat alıyor 128 milyar doları satıyor, kime sattığını kimse bilmiyor. Hesap verilemediği için ekonomimiz çok kötü durumda.

* Son 19 yılda var olan iktidarın bir avuç tefeciye verdiği faiz 191 milyar dolar. Bu sömürü düzenine dayalı bir politikadır. Allah’ın izni, sizlerin desteği ile iktidar olduğumuz zaman ilk yapacağımız iş 6 ayda memleketin rahat bir nefes almasını sağlamaktır.

“TANK PALETİ ELLERİNDEN ALIP ŞANLI ORDUMUZA TESLİM EDECEĞİZ”

* Fakir ailelerin çocukları üniversite okurken KYK’dan kredi alıyor. Mezun oluyor çocuk parayı öde, ödemezsen babanın mal varlığına haciz koyacağız diyorlar. Durduracağız bunları. Çocuk işe girdikten sonra ancak sen parayı isteyebilirsin. Devlet, sosyal devlet olmak zorundadır. Faiz istiyorsun hangi faizi istiyorsun?

* Tank Palet Fabrikamız vardı. Milliyetçiyim diyorlar ya, gerçek milliyetçi biziz. Altı okumuzdan biri Milliyetçilik. Katarlılara verilen fabrikayı ellerinden alıp şanlı ordumuza vereceğiz.

“SİYASETİ KİRLERİNDEN ARINDIRACAĞIZ”

* Siyaseti kirlilikten arındıracağız. İktidar olunca ilk yapacağımız iş Siyasi Ahlak Yasası’nı Meclis’e getireceğiz. Rüşvet alanın, ihale takipçisinin Meclis’te ne işi var?

* Aile Destekleri Sigortası’nı getireceğiz. Hiçbir çocuk yatağa aç giremez. Türkiye Cumhuriyeti güçlü ve kaynakları olan bir devlettir. Aile destekleri sigortasını getirdiğiniz andan itibaren yoksulluk bir kader olmaktan çıkıyor.

* Başlı başına bir Muhtarlık Kanunu’na ihtiyaç var. Bunu hazırladık. Eksiğimiz olabilir, düzeltelim dedik. Bunu çıkartacağız. Seçimle gelene ne yapılıyorsa muhtarlar içinde aynısının yapılması lazım.

* Ben, muhtarlara bir tane personel verilecek dediğim zaman ‘Nasıl vereceksin’ dediler? Bir sürü işsiz var neden vermeyeyim? Sosyal yardımlar muhtarlar aracılığıyla yapılsın diyoruz. Bir mahallede kimin fakir, kimin zengin olduğunu bilen kişi mahallenin muhtarı ve bakkalıdır.