İZMİR NEFES ALAMIYOR!

AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, CHP'li Büyükşehir'in 15 yıldır kenti iyi yönetemediğini söyledi. Kentin kangrene dönmüş sorunlarının yerinde saydığını belirten Şengül, 'Çözüm bizde' dedi

AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Sengül, yaklaşmakta olan yerel seçimler öncesi özel açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz günlerde partisinin ilçe danışma kurulu toplantısında "İzmir'in bize ihtiyacı var" diyen Sengül, İzmir'de yaklaşık 3 dönemdir iktidar olan CHP'li Büyükşehir Belediyesi'nin kenti iyi yönetemediğini dile getirdi. Aradan geçen 15 yıllık süreçte kentte köklü bir değişiklik yaşanmadığını, bazı müteahhitlerin yaptığı birkaç bina dışında kentin fotoğrafının hep aynı kaldığını belirten Sengül, "İzmir'in sağlıklı olmaya, nefes almaya ihtiyacı var. Su anda kent nefes alamıyor. İzmir'in acil bir şekilde tedaviye ihtiyacı var" dedi.

ALTYAPI HİÇ YOK

Geride kalan 15 yıllık CHP iktidarı döneminde kentteki altyapı çalışmalarına hiç önem verilmediğini belirten Sengül; "İhtiyaca göre altyapı çalışmaları yenilenmedi. Bir bakıyorsunuz kentte inanılmaz bir trafik yoğunluğu var. Eger biz merkezi hükümet olarak o çevre yollarını yapmasaydık inanın İzmir su anda trafik açısından nefes alamaz hale gelecekti. Konak Tüneli de aynı şekilde. Onun dışında kanalizasyonu, arıtma tesisleri çöp depolama alanları. Bir bakıyorsunuz gelişmiş ülkelerde o çöp toplanıyor ve enerji elde ediliyor veya bertaraf ediliyor. Etrafa rahatsızlık, koku vermiyor. İzmir'de ise hala ilkel şartlarda vahsi depolama yapılıyor. Kentin çöp sorunu 10 yıldır, 15 yıldır hala çözülemedi. Biz de kendilerine 'Bu tür projelerde ÇED'in alınmasında, sorunların çözülmesine katkı koyalım' dedik. Dediğimizi de yapıyoruz. Ama onu maalesef yapacak bir irade yok" seklinde konuştu.

UYUMLARI YOK

İzmir'de, Büyükşehir Belediyesi'nin iyi yönetilmediğini belirten Sengül, "Büyükşehir ile ilçe belediyeleri aynı partiden olmasına rağmen kendi aralarında inanılmaz kavgalar var. Uyum ve işbirlikleri yok. Koordinasyon yok. Belediye başkanı yönetimine, bürokrasisine hakim değil. Her kafadan bir ses çıkıyor. Büyükşehir Belediyesi'nin içinde farklı, derin bir yapı oluşmuş. Başkan istese de bir sey yapamıyor, o yapı değiştirtmiyor, hantallaşmış. Büyükşehir'de 27 bin kisi çalışıyor. Bunların içinde 4 bin tane güvenlik görevlisi var. Neyi koruyorlar? Neyi, nereden koruyorlar bilmiyorum" ifadesini kullandı.

YA KOKU YA KİRLİLİK

5216 sayılı yasa ile birlikte Büyükşehir belediyelerine inanılmaz kaynaklar aktarılmaya başlandığını ifade eden Sengül, söyle devam etti; "Yetkileri son derece artırıldı. Merkezi hükümetten çok ciddi kaynaklar gelmeye basladı. Kendilerinin topladığı emlak vergisi gelirleri de arttı. Fakat bunlar sağlıklı şekilde yönetilemiyor. Su anda İzmir nefes alamıyor. İzmir'in nefes almaya, sağlıklı olmaya ihtiyacı var. İzmir'in acil bir şekilde tedaviye ihtiyacı var. Öncelikle altyapı sorunlarının çözülmesi lazım. Altyapı sorunlarını sağlıklı bir şekilde çözemezseniz üst yapıyı da sağlıklı şekilde üzerine oturtamazsınız. Öncelikle bunu yapmak lazım. Kentin etrafı, çarpık yapılaşma ile sarılmış durumda. Bir bakıyorsunuz kentin etrafında inanılmaz çarpık yapılaşmalar var. Kangren olmuş, kanserli hücreler gibi kentin etrafını sarmış. Çarpık kentleşme, bozuk altyapı, orada yasayan insanların psikolojilerini de bozuyor. Bir bakıyorsunuz bazen kıs olduğunda inanılmaz hava kirliliği, yaz olunca da inanılmaz bir koku. İnsanlar dışarı çıkmak istemiyor. Bunun bahanesi, savunulacak bir tarafı yok. Bu çağda, böyle bir şehirde, bu kokunun gerekçesi yok. Sorun bu noktaya gelmemeli, çözüm yolları daha önceden düşünülmeliydi. O yüzden bizim gerçekten isi bilen, kentin sorunlarını bilimsel şekilde tespit etmiş, sorunlara konusunda uzman kişilerle çözümler üretecek belediye başkanlarına ihtiyacımız var. Daha önce İzmir dediğinizde akla gelen Alsancak, Kordon su anda çöküntü merkezi haline gelmiş. Bir zamanlar kentin köklü ailelerinin oturduğu semtte simdi insanlar şehir dışına doğru kaçmaya basladı. İzmir boşalıyor."

ÇÖZÜM AK PARTİ'DE

AK Parti Belediyeciliğinin İzmir'in sorunlarını savuracağına inanan Sengül, "AK Parti Belediyeciliği, Türkiye'de herkes tarafından biliniyor. Ülkemizde çok güzel örnekleri var. Bizim CHP'den en büyük temel farkımız su; Onlarda, belediye başkanı seçilene kadar partisine bağlı. Aday, başkan seçildikten sonra ne parti belediyesini denetliyor ne de belediye partiye eyvallah ediyor. Bizim öyle bir yapımız var ki, belediye başkanlarımız seçildiğinde, belediye başkanının seçim bildirgesinde vatandaşa verdiği vaatleri yerine getirdi mi getirmedi mi tek tek hepsini takip ediyoruz. Mesela İzmir'de 7 tane belediyemiz var. Seçime giderken seçim beyannamelerinin hepsini çıkardık. Hangisini yaptın, hangisini yapamadın varsa, yapılmayan, kalan vaatleri de yerine getirtiyoruz, takip ediyoruz. Biz oradaki vatandaşı dinliyoruz. Gelen tepkileri, eleştirileri alıp onları aynen belediye başkanına aktarıyor, kendisini uyarıyoruz. Kadrosu yoksa takviye yapıyoruz. Baska yerden insanlar aktarıyoruz." AK Parti'nin farkını anlatan Sengül, "AK Partili Büyükşehir Belediyelerinin bürokratları, her ay düzenli olarak toplantı yapıyor. Bir sorun ortaya çıktığında hangi belediye, nasıl bir çözüm üretmiş örnekleri alınıyor. Bu çözümler diğer belediyelerde de uygulanıyor. AK Partili Belediyeler arasında böyle bir yardımlaşma, istişare, ortak akıl var. İzmir gelince, burada ortak akıl yok. Burada tek akıl var. Hepsi bir hanedanlık kurmuş. Büyükşehir belediyesi desen öyle. Bazen hoşuna gitmiyor, kızdığı zaman ilçe belediye başkanını cezalandırıyor. Yani böyle bir düzensizlik var. Bunun mutlaka değişmesi lazım" diye konuştu.

İZMİRLİ GÖRÜYOR

İzmirlilerin hizmetsizliğin farkında olduğunu ifade eden Sengül, söyle konuştu: "Aslında CHP'li belediyelerdeki lakayıtsızlığı, düzensizliği İzmirli net bir şekilde görüyor, birçok şeyin de farkında. Aslında İzmirli bundan, bu durumdan çok rahatsız. Çünkü İzmirlinin her seçimde duyguları gerçekten istismar ediliyor. İzmir halkı gerçekten milliyetçidir, vatanını milletini sever. Evet demokrattır. Özgürlüğüne düşkündür. İzmirli, dayatmayı sevmez. İzmirli Cumhuriyetçidir, Cumhuriyete bağlıdır, Atatürk'ü sever. Bunların üzerinden öyle bir algı oluşturulmuş ki sanki AK Parti, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı. Sanki yasam tarzlarına müdahale eden bir parti. İzmir'de hep bunun üzerinden siyaset yapılıyor, bu tür hassasiyetleri ön plana çıkartılıyor. Böylece İzmir de hizmet ikinci planda kalıyor. Bir, iki, üç. Artık İzmirli, bunun böyle olmadığını anladı. AK Parti olarak İzmir'i tanıdık, İzmir de bizi tanımaya basladı. Tanıdıkça aramızdaki o buzların erimeye basladığını, sıcaklığın arttığının sinyallerini alıyoruz. İnşallah önümüzdeki süreç içerisinde iyi bir iletişimle, iyi bir hazıklıkla tüm ilçelerimizde, ayrı ayrı ön plana çıkan sorunların çözüm önerileriyle birlikte tek tek, madde madde İzmirlilerin karsısına çıktığımızda ben çok şeyin değişeceğine inanıyorum."