İzmir'deki yangın kontrol altına alındı

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir'deki yangının kontrol altına alındığını söyledi.

Pakdemirli, yangın söndürme çalışmalarını izlediği Tekketepe'de basın mensuplarına yaptığı açıklamada, güzel bir haberi vatandaşlarla paylaşmak istediğini belirterek, "2 gün 5 saat sonra Karabağlar Tırazlı'da çıkan yangınımızı kontrol altına almayı başardık, soğutma söndürme çalışmalarımız devam ediyor." dedi. 

Sahanın ısınmış olması ve parçalı yanması nedeniyle zaman zaman bazı yerlerde parlamalar olabileceğini ifade ederek, "Bu saat itibarıyla artık söndürme faaliyetleri neredeyse sonlanmış vaziyettedir. Bundan sonra saha soğutulacak akabinde de diğer işlemlere faaliyetlere devam edilecek." diye konuştu. 

Yangın söndürme çalışmalarına destek olan tüm kurumlara, başta orman teşkilatına teşekkür eden Pakdemirli, yaralanan veya dumandan etkilenen personele de geçmiş olsun dileğinde bulundu. 

Dünyada yangınla mücadele

Pakdemirli, gösterilen başarının az olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Ekibimiz, orman teşkilatımız açık arayla dünyada lider. Bunu biz söylemiyoruz uluslararası kuruluşlar söylüyor. Yangınla mücadelede de ilk müdahale saatimizi 18 dakikadan 12 dakikaya indirdik. Bütün amacımız, gayretimiz 1 ağaç daha az yansın. Gün boyu 19 helikopter, 237 arazöz, 25 dozer ve bin 200 personelle çalıştık. Bu saat itibarıyla bu kaynaklar geriye çekilecek değil. Son duman tütene kadar, arazi tamamen soğutulana kadar gerektiği kadar kişi, personel, iş makinası, helikopter de sahada olmaya devam edecek." 

Yangına müdahale sırasında alet, ekipman ve kaynak açısından herhangi bir eksik bulunmadığını ifade eden Pakdemirli, "Bundan fazlası zaten bu alanda karışıklık yaratacağından sahada tam anlamıyla yeterince ve gerekli miktarda hatta gereğinden biraz daha fazla ekipman ve insan kaynağı kullanmış olduk." dedi.

 48 saat çalışan ekip

Ekibin yaklaşık 48 saattir çalıştığını, elbiselerinin adeta üzerine yapıştığını belirten Pakdemirli, "Üzülerek görüyorum ki, yangın fırsatçıları var, bunların bir kısmına ben klavye silahşorları diyorum. Yangının ne olduğunu bilmeden hayatlarında bir defa buraya gelmeyen, bu işi siyasal, kişisel ranta çevirmeye çalışan insanlar var. Bunlarla da inşallah önümüzdeki günlerde konuşuyor olacağız." ifadesini kullandı. 

Pakdemirli, teknik konuları teknik insanların konuşması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ne yazık ki bazı kesimlerde okumadan alim yazmadan katip olan insanlar var. Yani herkes her konuda her şeyi bildiğini iddia ediyor ama konu son derece teknik bir konudur. Teknik konuda orman mühendislerinin konuşması lazım. Orman teşkilatı olarak teşkilatımız iyi olmakla birlikte daha iyiye her zaman hazırlar. Yeni teknolojilerin denenmesi, en iyi şekilde kullanılması, eğitilmesi konularında her dakika her gün kendisini daha iyiye getirme çabası içindeyiz."

İlk kez gece uçuşu

Pakdemirli, Türkiye'de ilk kez dün gece uçuşu gerçekleştirerek, termal kameraları ve lazer koordinat bulucuları kullandıklarını aktardı. 

Sabah saatlerinde yangının neredeyse kontrol altına alındığını dile getiren Pakdemirli, gün içinde de mücadeleyi sürdürdüklerini söyledi. 

 Yangınla mücadelede uçakların kullanılmaması 

Pakdemirli, yangında uçakların kullanılmamasına ilişkin tartışmalara da değinerek, şöyle devam etti:

"Bunlar teknik konular. Orman teşkilatımız bu konuda değerlendirme yapıyor. Geçen yıldan bu yana filomuzu 6 helikopter artırdık. Ancak geçen yıl kullandığımız uçakları bu yıl kullanmıyoruz. Kabaca karşılaştıracak olursak uçak 4 ton su alıyor, helikopter 2,5 ton su alıyor. Ama uçağın yangına gittiğinde yangını hedeflemesi çok daha zor. Çünkü bu uçakların yangına atış yapması için 120 deniz miliyle yangına yaklaşıyor olması lazım. Helikopter istediği süratle 50-60 mille oralardan geçiyor. Yani yangında doğru hedefe doğru miktarda atmakla ilgili önemli bir artısı var. Ayrıca helikopterler havuzlardan, göletten yaklaşıp su çekebiliyor uçağın tam 2,2 kilometre bir piste ihtiyacı var. Belki bunu Ege'de kullanabilirsiniz, belki zorlasanız burada da kullanılabilir ama Denizli'de yangın olduğunu düşünün, imkanı yok. Uçak yangınla mücadelede kullanılır mı kullanılır."

Yangında uçak kullanılmasıyla ilgili araştırmaları sürdürdüklerini dile getiren Pakdemirli, "Japon ve Rus menşeili uçak var gelecekle ilgili bunları orman envanterine katmayla ilgili çalışmaya da başladık. Ancak bugünkü şartlar itibarıyla THK'de olan uçaklar 6 tane var. 3'ünde motor yok, 3'ünün faal olduğu söyleniyor, birinin faal olmayacağını var saymak lazım. Sadece birinin yakıt almaya gittiğini düşünseniz, bir ring kurma durumu maalesef yok. Bugün itibarıyla Türkiye'de bize hizmet verecek bir uçak filosu maalesef bulunmuyor." dedi.

"THK hangarlarında 20 uçak var." iddialarına ilişkin haberleri üzülerek okuduğunu belirten Pakdemirli, şunları kaydetti:

"Öyle bir durum kesinlikle yok. Böyle bir durum söz konusu olsa kesinlikle değerlendirilir. İşin maliyet boyutu da var. Maliyet boyutundan öteye uçakların en fazla 1 saatte denize gidip gelmesi gerektiğinden en fazla 3-4 sorti yapabileceği için 10-12 ton su bırakabilecek. Ama helikopterde 12-13 hatta 15 sorti bile yapabilir, 30 ton üzerinde su bırakabilirsiniz. Ben bu tartışmaları özellikle yersiz buluyorum."

"Siyasetten uzak tutulmalı"

Yangın konusunun siyasetten uzak tutulması gerektiğini vurgulayan Pakdemirli, "Siyasetten ari olmamız lazım. 48 saati geçtik. Birçok siyasi yorum yapılıyor ama İzmirli siyasetçileri ben burada görmek isterdim. Bazıları geldi teşekkür ediyorum. Gelmeyenler bir telefonla bilgi alabilirler." diye konuştu.

Pakdemirli, tüm vatandaşların, siyasilerin tek vücut olması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:

"Bunun savaştan bir farkı yok. Biz burada bir savaş veriyoruz. Savaşı verirken de insanlar gerektiğinde canlarını veriyorlar ve bu konuda politika yapılmaması lazım. Bu işin üzerinden siyasi rant elde edilmemesi lazım. Bazı siyasetçilerimiz geliyorlar burada yarım saat görünüyor. Açıklamasında diyor ki, 'Efendim asla buraları imara açmayacağız.' Şimdi böyle bir bilgisizliğin olmaması lazım. Anayasa'nın 169. maddesi şunu der, 'Orman alanları imara konu edilemez'. Nokta. Anayasa ile korunan alanlardır. Yine 169. madde şunu der, 'burası yanıyorsa tekrar ağaçlandıracaksın.' Bunun başka açıklaması başka bir şeyi yok ama bunların üzerinden siyasi rant üretmeye çalışmayı kesinlikle doğru bulmuyorum. Yani devlet ormanları imara konu edilemez. Bir örneğini göstersinler bunu söyleyenler."

 Toplumdaki hassasiyet 

Yanan ağaçlarla ilgili toplumdaki hassasiyeti son derece anlayışla karşıladıklarını aktaran Pakdemirli, bu konuda memnun olduklarını, yanan ağaçların yerine mutlaka yenilerinin dikileceğini dile getirdi.

Pakdemirli, yanan alanları en hızlı şekilde rehabilite edeceklerini vurgulayarak, "Kasım ayında Guinness rekorlar kitabına girme projemiz var. İzmir, Muğla, Fethiye ile beraber çeşitli bölgelerde aynı anda 3 milyon fidan dikerek Guinness rekorlar kitabına gireceğiz. 11 Kasım saat 11.00'de tüm vatandaşlarımızı Guinness rekorlar kitabına girmek üzere açıklayacağımız illerde fidan dikimine davet ediyorum." dedi.

Nedeni henüz tespit edilemedi

Toplumun orman yangınları konusunda daha çok bilinçlendirmeyi hedeflediklerini ifade eden Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Bugün burada çıkan yangının nedenini henüz kolluk kuvvetleri bulabilmiş değil. Sebebiyle ilgili çok da iyi niyetli düşünmüyorum işin açıkçası. Ama kötü niyetli bir şekilde çıktığına dair henüz bir kanıt kolluk kuvvetlerince bulunmuş değil. Bu anlamda tabii ki kasti çıkan yangınlarda ceza bu işlerde müebbet hapis. İhmal konularında da çok çok dikkatli olmamız lazım. Bunun altını çizmek istiyorum. Burada yanan fidanları bir günde dikeriz hiç önemi yok ama böyle bir bitki örtüsünü böyle bir yabani hayati ancak 50 yılda elde edebiliriz."

 "Buyursunlar uçsunlar"

Pakdemirli, yangının 500 hektarlık alanda etkili olduğunu, bu alanda yanmayan alanlar da bulunduğunu ifade etti. 

Basın mensuplarının "Uçaklar kullanılsa yangın daha kısa sürede söndürülür müydü?" sorusu üzerine Pakdemirli, "Biz bir ağaç daha az yansın diye mücadele ediyoruz ama insan hayatı da bizim için önemli. Dışarıdan kiralama yaptığımızda orman personelini bu araçlar içinde görevlendiriyoruz. Orman personeli binmek istemiyor emniyetli bulmadığı için. Emniyetli bulan varsa, bu kadar çok savunan varsa apronda duruyor. Binmek isteyenler buyursunlar uçsunlar." diye konuştu.

 "İyi niyetli bulduğumu söyleyemem"

Uçakların eski model olduğunu ve istenen teknik seviyeye sahip olmadığını dile getiren Pakdemirli, "THK pilot sertifikamı aldığım, benim çok sevdiğim bir kurum. Mali problemlerini çözeceğiz ille bir kurumu öne çıkaracaksak en azından orada uçan pilotları ve içinde uçan orman personelini de düşünmemiz gerekiyor diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Pakdemirli, önceliği yangının söndürülmesine verdiklerini, tarımsal alanlardaki hasarlara ilişkin inceleme yapılacağını ve gereğinin yapılacağını da söyledi. 

Bakan Pakdemirli, bir gazetecinin yangının nedenine ilişkin sorusuna da "Yangınla ilgili bir bulgumuz yok. Bize ulaşmış herhangi bir şey yok. Biz burada bu yangınla uğraşırken Bademler köyünün kuzeyinde 3 ayrı noktada bir anda yangın başladı. Ben bunları iyi niyetli bulduğumu söyleyemem. O yangınla ilgili de bir şey bulamadık ama iyi niyetli olmama ihtimali yüksek." yanıtını verdi.