Hastalara şifa dağıtıyorlar

İZMİR (AA) - TEZCAN EKİZLER - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra aynı fakültede okuyan kızına destek olmak amacıyla 50 yaşında Tıpta Uzmanlık Sınavına (TUS) giren ve başarılı olan Güven Kılınç, kızıyla aynı hastanede hastalara hizmet veriyor.


İzmirde farklı sağlık kuruluşlarında pratisyen hekim olarak görev yapan 2 çocuk babası 52 yaşındaki Kılınç, yıllar önce TUSa girmesine rağmen bir türlü başarılı olamadı.Emekli olma kararı alan Kılınç, DEÜ Tıp Fakültesi beşinci sınıfta okuyan kızı Merve Kılınçı motive etmek için iki yıl önce TUSa girme kararı aldı.Kızının iyi bir hekim olması için tıp fakültesinde okuduğu süre boyunca onunla beraber ders çalışan doktor baba, TUSu kazanıp başarılı olunca İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniğine asistan doktor olarak görevlendirildi.


Babasının asistanlık sınavını kazanmasına en çok 26 yaşındaki doktor kızı sevinirken, o da babasından bir dönem sonra girdiği TUS sınavında aynı hastanenin dahiliye kliniğini kazanıp, asistan doktor olarak babasıyla beraber aynı hastanede şifa dağıtmaya başladı.Baba-kız, tüm günlerini hastane koridorlarında beraber geçirirken, acil serviste yaşam ile ölüm arasında gidip gelen hastalara çoğu zaman beraber müdahale edip onları yeniden hayata bağlıyor.


 "Kızımla gurur duyuyorum"
Güven Kılınç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, meslek hayatı boyunca hep ailesine örnek işler yaptığını, asistanlığı kazandığı gün kızına birkez daha örnek olmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. 

Kızının aynı hastanede uzmanlık sınavını kazandığını duyunca çok sevindiğini belirten Kılınç, "Kızımı motive etmek için sınava girdim. Kızımla ayna hastanede çalışmak çok güzel. 2 yıla yakın bir süredir ihtisas yapıyoruz. Büyük bir onur. İlk zamanlarda kızımla hasta bakarken çok heyecanlanıyordum sonra baktım ki kızım baya baya kendisini geliştirmiş. İnsan gurur duyuyor." diye konuştu. Ebe olan eşinin asistanlığa başladığı ilk günlerde "bu iş çekilmez" dediğini ifade eden Kılınç, kızının asistanlığa başladığı ilk gün kitaplarını hastaneye getirmesinin kendisini çok etkilediğini, o gün ne kadar doğru bir iş yaptığını bir kez daha anladığını kaydetti.


"Çoğu çocuğum yaşında"
Hastanede en büyük yardımcısının kızı olduğuna değinen Güven, şunları kaydetti:
"Asistan arkadaşların çoğu çocuğum yaşında bu durum biraz benim genç kalmamı sağlıyor. Güven abi diyen de oluyor Güven amca diyen de var. Kızımın arkadaşlarıyla aynı hastanede ihtisas yapıyoruz. İlk gördüklerinde Güven amca diyorlardı çünkü ben onların Güven amcasıydım. Hastalarımız bizim baba kız olduğumuzu kızım baba deyince fark ediyorlar. Hasta sorunca ben de gerçekten kızım diyorum. Herkes şaşırıyor."


"Babam sınavı kazanamaz diyordum"
Merve Kılınç, annesi ve babasının üniversite sınavına hazırlandığı yıllarda zorluklarından dolayı doktor olmamasını istediklerini ama kendisinin küçük yaşlarda hep babasını örnek aldığı için isteyerek tıp fakültesine girme kararı aldığını belirtti.Babasının kendisine örnek olmak için sınavlara girdiğini ilk günden bu yana hissettiğini kaydeden Kılınç, "TUSa çalışmaya başlayınca babam da kendisi de girmek istediğini söyledi. Bu yaştan sonra yapamaz diye düşünüyordum. Ben zorlanıyorum nasıl çalışacak diyordum. Ben dershaneye gittim, babam gitmedi. Bana sorular soruyordu ben bilemiyordum babam biliyordu. Bu durum beni hırslandırdı. Babam sınavı kazanınca herkes ona hayran kaldı." diye konuştu.


Babasının yanında kendini çok huzurlu hissettiğini anlatan Kılınç, bazı zor durumlarda babasına telefonla ulaştığını, yapacağı tedavi konusunda fikir aldığını, nöbetlerinde acil servisin yoğun olduğu durumlarda babasının yanına yardıma gittiğini söyledi. 
Kılınç, babasıyla hastalara müdahale etmenin hastalar üzerinde de olumlu etki bıraktığını vurgularken, "Babama doktor Güven bey demek zor geliyor. Ben de baba, babişko diyorum. Hastalar ilk duyduklarında çok şaşıyor. Ben de babam diyorum. Farklı bir şey, kendimle ve babamla gurur duyuyorum." dedi. 

İki yıl daha aynı hastanede asistanlık eğitimi alacak olan baba-kız, uzman doktor olduktan sonra da yine aynı hastanede çalışmak istediklerini sözlerine ekledi. 

Muhabir: Tezcan Ekizler