"Geleceğe dair daha ümitli olmak için nedenlerimiz var"

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, iş dünyası için zorlu koşullar ve risklerin devam ettiğini ancak geleceğe dair daha ümitli olmak için de her zaman nedenlerin olduğunu belirterek, "Türkiye'de iş dünyası çok girişken ve dinamik. Krizlerde panik olmayan, mücadeleci bir iş dünyamız var. Altyapımız da sağlam." dedi.

Simone Kaslowski, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine gelmesinin ardından ilk röportajını "İş Dünyası Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine verdi.

Türkiye'nin önünde 4 yıllık seçimsiz sürecin bulunduğuna işaret eden Kaslowski, bu döneme dair en büyük beklentilerinin finansal istikrar ve yapısal reformlar olduğunu söyledi.

Kaslowski, kurumların güçlendirilmesi, yönetim şekilleri ve sahip oldukları itibar ile ekonomiye daha fazla katkı yapacak hale gelmesi gerektiğini vurgulayarak, yakın zamanda Türkiye'de anayasa ve bununla beraber yönetim sistemi değişikliği yapıldığını anımsattı. Erken seçim vesilesiyle yeni sistemin umulandan çok daha hızlı bir şekilde devreye girdiğine değinen Kaslowski, "Belki bir anlamda çok da iyi hazırlanmamıştık, belki bazı sakıncaları da uygulamada fark ettik diyebiliriz ama bu sistemde bazı sorunlar olduğu hepimizin malumu. Bu sakıncaları gidermeye odaklı anayasal değişikliklerin yapılacağı yönünde çalışmalar olduğunu duyuyoruz. Bunların hem süratle hazırlanmasını bekliyor, hem de sistemi yeni denge ve kontrol mekanizmalarıyla destekleyecek değişiklikler görmeyi umuyoruz." diye konuştu.

 Kaslowski, finansal istikrarın ilk koşulunun enflasyonun kalıcı şekilde düşürülmesi olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Bunun da koşulu sıkı para ve mali politikalardır. Bugün bütçenin geldiği nokta Türkiye’nin geçmiş mali disiplin karnesiyle örtüşmüyor. Bütçedeki sorun artık bir kerelik gelirlerle idare etme boyutunu aşmış durumda. Harcama tarafında önemli değişikliklere, tasarruflara ihtiyaç olacak. Ekonomide bugün bir tıkanıklık var. Öncelikle bu tıkanıklığın açılması gerekiyor. Şirket bilançoları döviz cinsinden yüksek borçluluk nedeniyle sıkışmış durumda. Yeniden yapılandırmalarla kredilerdeki sorunlar ertelendi, bugüne gelindi. Daha fazla uzatalım ve sorun yokmuş gibi davranalım diyemeyiz. Artık ödenemeyecek sorunlu kredilerin sistemden temizlenmesi gerekiyor ki verimli alanlara taze kaynak akışı sağlansın."