"FERHAT DAĞLARI DELE DELE GELİYOR DA İZMİR' İN DURUMU NE HALDE?"

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, Konak'ta bir otelde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci:

"(HDP) Çatır çatır söylüyor diyor ki 'Ben bunu destekliyorum, adayım budur'. Öbür taraftan da diyor ki 'Seçilenler de bizim sayemizde seçildiğini unutmasın.' Neye anlaştınız kardeşim, kaça anlaştınız? Kaç meclis üyesine, kaç kadroya anlaştın onu söyle"

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, HDP'nin İzmir'de destek vereceğini açıkladığı CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer'in listelerindeki meclis üyelerinin hangi görüşten olduğunu açıklamasını isteyerek, "Çatır çatır söylüyor diyor ki 'Ben bunu destekliyorum, adayım budur.'  Öbür taraftan da diyor ki 'Seçilenler de bizim sayemizde seçildiğini unutmasın.' Neye anlaştınız kardeşim, kaça anlaştınız? Kaç meclis üyesine, kaç kadroya anlaştın onu söyle." dedi.

 Zeybekci, bir otelde düzenlediği basın toplantısında, 27 Kasım'da adaylığının ilan edilmesiyle başlayan süreçte dolu dolu, medeni, demokrat bir 4 ay geçirdiklerini söyledi.

Bütün şehri yürüdüğünü, en az gittiği ilçeyi 4 kez ziyaret ettiğini anlatan kaydeden Zeybekci, "İzmir'de bir tek kişi, bir tek yerde olumsuz bir laf söyledi. O da bir hanımefendiydi. Onun dışında ne işaret diliyle, ne sözlü olarak hiçbir olumsuzluk yaşanmadı. Seçimde başarılı bir sonuç alacağımızı düşünüyorum. O sene, bu sene. Pazar günü akşam Türkiye'de tüm basın, medya en çok İzmir'i konuşacak. Bunu bir yere not edin." ifadelerini kullandı. Seçim kampanyasına başlarken "İzmir'i almaya değil kendimizi İzmir'e vermeye geldik" dediğini hatırlatan Zeybekci, bu amaca da ulaştıklarını gördüğünü vurguladı.

Zeybekci, gazetecilerin sorusu üzerine, turizm merkezi Karaburun, Mordoğan, Urla, Çeşme, Alaçatı, Seferihisar, Çiğli ve Dikili'de foseptik, kanalizasyon, çirkin yapılaşma sorunları olduğunu dile getirdi.

Dünyanın hızla eğiştiğini, İzmir'in ise istenilen yerde olmadığını vurgulayan Zeybekci, "Harmandalı'yı gördüğümde o çöp yığınları, vahşi depolama alanı, mutasyona uğramış hayvanlar, koku... Mutasyona uğramış, tüyleri kalmamış, birbirini yiyen hayvanlar gördüm. Korku filmi gibi." ifadelerini kullandı.

-"30 var ya, yarısının bile yakınından geçemeyecekler"

Zeybekci, CHP'nin büyükşehir ile 30 ilçenin tamamını kazanma hedefini dile getirdiğinin hatırlatılması üzerine, şu değerlendirmede bulundu:

"İzmir'in bu seçimi alacağını düşünüyorum. O senenin bu sene olduğunu düşünüyorum. 'Ceketimizi koysak alırız.' dendi bu şehirde. 30 tane yeni ceket mi yaptırmışlar? Milletimizin takdiri neyse o. Onun önüne ne virgül, sonuna ne nokta koyarız. Milletimiz iradesinin üzerinde hiçbir güç tanımayız. Bize emrolunan seferdir, zafer milletindir, İzmir'indir. Pazar günü tüm Türkiye'nin hatta dünyanın en çok konuştuğu şehirlerden biri İzmir olacak. O denilen 30 ilçe var ya, yarısının bile yakınından geçemeyecekler."

Kampanya dönemine başlarken önce yumuşak bir dil kullandığına, son günler de ise rakibini direkt hedef alan söylemlerde bulunduğuna yönelik soruya Zeybekci, şu yanıtı verdi:

"Kullandığım dil itibarıyla 'CHP'nin adayı' değil, 'Kılıçdaroğlu'nun adayı' diyorum. Öyle hissediyorum. '(CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer) projem yok.' diyor. Bazı bilgiler görüyorsunuz. Adanın 1,3 milyona satıldığını, bir tatil köyünün, yanındaki villa 6,5 milyona satılırken 12 milyona satıldığını görüyorsunuz. Diğer taraftan şöyle bir şey var, ittifak ettiğin bir parti yasal olarak bu seçimlere katılma hakkına sahip. Ama vicdani olarak terör örgütünden habersiz bir tek kelime edemeyen bir parti. Bu partinin terör örgütünden habersiz seninle ittifak yapması mümkün mü? Terör örgütünden habersiz, 'Biz İzmir'de aday çıkarmayacağız, adayımız budur, biz bunu destekliyoruz.' demesi mümkün mü? Mümkün değil. Peki bu neyin karşılığı? Şeffaf olarak İzmirlinin huzuruna çık, de ki 'Bak şu listede meclis üyelikleriyle ilgili şunlar şu siyasi görüşten, şunlar İYİ Parti'den, şunlar da bizimkiler.' diye net bir şekilde açıkla. Oyun şeffaf, net değil. Kem küm, gak guk, 'Herkesin oyuna talibiz.' yok böyle bir şey. Çatır çatır söylüyor diyor ki 'Ben bunu destekliyorum, adayım budur.' Öbür taraftan da diyor ki 'Seçilenler de bizim sayemizde seçildiğini unutmasın.' Neye anlaştınız kardeşim, kaça anlaştınız? Kaç meclis üyesine, kaç kadroya anlaştın onu söyle."

Zeybekci, toplantının sonunda kendi sesiyle hazırlanan bir metni önce normal, sonra da tersinden okunan haliyle dinleterek, "Ters ve düz... Bakış açınızı değiştirin, bu ezberi bozalım." dedi.

"Bence İzmir'in gönlüne girdik diye düşünüyorum"

Zeybekci konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "İzmir'de gönülleri almaya geldim demiştiniz, İzmir'de gönülleri aldığınızı düşünüyor musunuz" sorusuna yönelik Zeybekci, "Mutlaka izliyor ve görüyorsunuzdur. Kemeraltı'nda 100 metreyi bir saatte yürüyebiliyorsanız. Geçenlerde Karşıyaka çarşıda bin metre yaklaşık ve 4,5-5 saatte çıkamadık. O çarşı caddesinin bölgedeki vatandaşların ilgisini görünce İzmir bizi almış öyle görünüyor. Biz bence İzmir'in gönlüne girdik diye düşünüyorum. Matematik olarak ölçtüm ve girdim diye düşünüyorum" dedi.

Seçilmesi takdirde 31 Mart Pazar günü nasıl bir kutlama yapılacağı konusunda da detaylar veren Zeybekci, Konak Meydanı'nda zeybek oynamak, Gündoğdu Meydanı'nda sabahlamak, sabah gün doğuşunu seyretmek istediklerini söyledi.

"İzmir'de en çok etkilendiğim"

İzmir'de yürüttüğü seçim kampanyası boyunca en çok olumsuz olarak etkilendiklerini de paylaşan Zeybekci, "En çok etkilendiğim boğazıma yumrunun tıkandığı, 'ya olmaz, böyle değildir, burada kaza olmuştur' dediğim yer; Karaburun, Mordoğan, Urla, Çeşme Alaçatı, Seferihisar, Çiğli, Dikili negatif anlamda. Mordoğan'a giderseniz heykelin orada kanalizasyon kanalının denize gittiğini görüyorsunuz. Karaburun'da da altyapı problemiyle birlikte yapı anlamında da ne Ege'yle alakası var ne İzmir ile alakası var. Gerek kamu gerek özel sektör binalarında çirkin bir yapılaşma var. Dikili'de de AK Parti ilçe binasının sol tarafında otururken, sivrisinekler ve koku. Döndüm ve baktım ki arkamda kanalisazyon deresi var. Çeşme'de gördüklerime, inanmadım. Yine aynı şekilde Alaçatı ve Seferihsar'da da gördüm. Değişen dünyadayız maalesef istediğimiz yerde değiliz çünkü İzmir tarif ettiğimiz yerde değil. Harmandalı'da o çöp kalıntıları, orada akan zehir deresi, yayılan koku, mutasyona uğramış hayvanlar diye bunu hayvanseverlerle paylaştım. Ama maalesef karşılık alamadım. Tüyleri kalmamış hayvanların korku filmlerinde gibi. Birbirini yiyen hayvanlar gördüm. Sonra anladım ki bizim İzmir'de güçlü bir yerel basın ve medyanın olması gerektiğine ama alt yapıya baktığımız zaman kök söktürecek, bütün özellikleriyle baskı oluşturabilecek, bir arşiv haline gelecek bir şeyi görmek istersin. Bunu tam anlamıyla yaşayamadım, göremedik. Olumlu yönde çok etkilendiğim de oldu. Çünkü İzmir doğuştan dünyanın en güzel şehri" ifadelerini kullandı.

Seferihisar Hayvan Barınağı görüntüleri

Seferihisar Hayvan Barınağının basına yansıyan görüntülerinin sorulması üzerine Zeybekci, "İnanır mısınız gece 3-4'e kadar uyuyamadım. İnsanda biraz ruh olsa kimseyi hedef almıyorum ama ortada bir gerçek var. Yeri yurdu belli, onların nasıl bir hayat sürdüğü belli, zavallı dilsiz hayvanların sizin gözünüze nasıl baktığını biliyorsunuz. Dün gece vallahi de bu konuda nasıl olur nasıl böyle bir şeye fırsat veriri, duyarsız kalır. Hayvan barınaklarıyla ilgili aylar önce hayvanseverlere söyledim; hayvan barınaklarına karşıyım. Türkiye'nin en modern hayvan kliniğini ben kurdum. Yaptığımız parklar vardı, o parkalarda doğal yaşarlardı, gidin bakın" dedi.

"30 tane yeni ceket mi yaptırmışlar"

Bir gazetecinin "Nihat Zyebekci ağzıyla kuş tutsa İzmir'i alamaz diyorlar, nasıl değerlendiriyorsunuz" sözlerine karşılık Zeybekci şöyle yanıt verdi:

"Ağzımla kuş tuttum gibi geliyor bana. İzmir'i almaya değil, kendimizi vermeye geldik. İnanmadığım hiçbir işin başına geçmedim. İzmir'in destanlar yazacağına inancım olmasaydı.. Hayatımda hiçbir şeyi mış muş gibi yapmam. İzmir'in bu seçimi alacağını düşünüyorum. O senenin bu sene olduğunu düşünüyorum. Maalesef sizlerin huzuruna gelip de 'Ceketimizi koysak alırız' dendi bu şehirde. 30 tane yeni ceket mi yaptırmışlar? Şimdi milletimizin takdiri, kararı ne ise o. Onun ne önüne virgül ne sonuna nokta koyarız. Bize emir olunan seferdir, zafer milletindir, zafer İzmir'indir. Ama ben o senenin bu sene olduğunu düşünüyorum. Sizler de ona göre hazırlıklarınız yapın Pazar günü Türkiye'nin hatta dünyada İzmir'i konuşacak. O dediğim 30 var ya onun yarısının bile yakınından geçmeyecekler. Bu kadar net söylüyorum" dedi.

"Neye anlaştınız, kaç meclis üyesine anlaştınız"

Kampanya dönemi boyunca sert bir dil kullanmadığı ancak son zamanlarda daha sert bir kullanıldığının sorulması üzerine Nihat Zeybekci, "Bazı şeyleri gördüğünüz zaman artık dayanamazsınız ya herhalde onun refleksi. Yoksa millet iradesine duyduğum saygı gereği de örneğin kimse 'Aziz bey için şunu söyledi' diyemez. CHP'nin değil Kılıçdaroğlu'nun adayı diyorum. Bana öyle geliyor. 31 Ocak'ta diyor ki 'Benim projem yok.' Beni ilgilendirmez projesi olabilir ya da olmayabilir Ama sonra bazı bilgiler görüyorsunuz. Bir anda 28 dönümlük adanın 1.3 milyona satıldığını görüyorsunuz. Sonra tatil köyünün 12 milyona satıldığını duyuyorsunuz. Satılacak hiçbir şey kalmamış, son kalan kırıntıların ihaleleri var. Onlar da belediye mülkleri üzerinde haciz sebebiyle satılamaz halde. Biz şehrin dertleriyle ilgili bazı şeyler duyamadığımız zaman karşıdan 'olmaz ki' diyorsun bazen. İttifak ettiğin bir parti, seçimlere katılmaya yasal olarak hakkı olan bir parti. O partinin terör örgütünden ayrı ittifak yapması mümkün mü? Terör örgütünden habersiz 'İzmir'de aday çıkarmayacağız, biz bunu destekliyoruz' demesinin terör örgütünden habersiz olması mümkün mü? Herkes elini vicdanına koysun sorsun. Bu neyin karşılığı. Çık İzmir'in karşısına şunlar şu görüşten, bunlar bizimkiler diye net şekilde açıkla. Oyun şeffaf değil, oyun net değil. Kem küm gak guk yok öyle bir şey. Açık açık söylüyor; 'Seçilenlerde bizim sayemizde seçildiğini unutmasınlar' diyor. Neye anlaştınız kaça anlaştınız, kaç meclis üyesine anlaştınız onu söyle" diye konuştu.

"İddialı konuşuyorum, elinizde bilgiler mi var, evet"

Seçilmemesi takdirde ne yapılacağının sorulması üzerine Zeybekci, "Milletin takdiri seçilmeme ihtimali de milletin takdiri ne ise onun karşısında niye olmadı demem değil. Zafer İzmir'indir. İddialı konuşuyorum, elinizde bilgiler mi var, evet. 1 Nisan sabahı seçilemezsem ne yaparım? İzmir'deyim yine güne başlarız, partide arkadaşlarımızla bir araya geliriz. Seçilip seçilmemiz önemli değil meclis üyelerimizle, il yönetimi, ilçe başkanlarımıza toplantı yapacağız. Durmak yok derhal hemen güne başlayacağız" dedi.

"Kocaoğlu 'bundan aday olmaz, olmamalı" demedi mi?"

Bir gazetecinin "Eğer seçilmezseniz İzmirliler tehlikenin farkında mı, bunu yeterince anlatabildiniz mi" sorusuna yönelik Zeybekci, "İzmirimizin her şeyi şeffaf bir şekilde bilmesini istiyorum. İzmirimiz derse ki tehlike değildir. Eyvallah o kadar saygı gösteririm. CHP'li Sayın Kocaoğlu 1 Ekim'de 'Ben asla aday değilim demedi mi.' Peki sizlerin huzurunda 'bundan aday olmaz, olmamalı demedi mi?' Niye apar topar Ankara'ya gitti. Niye parti meclisine teklif edildiğinde 'yapmayın sakın, ben varım', niye böyle bir şey söyledi? Ona sorun Allah aşkına bir bildiği var ki böyle yapıyor" dedi.

"Seçilemediğim durumda"

Belediye başkanı olarak seçilmediği takdirde vaat ettiği projelerin hayata geçip geçmeyeceğine ilişkin soruya Zeybekci, "Seçilemediğim durumda köprülü kavşağı ben mi yapayım? Ben mi takip edeyim? Katı atık vahşetini ben mi bitireyim? Yeşil alanlarımız ne halde ben mi takip edeyim, parkları ben mi yapayım? Yeşil alanları ben mi bitireyim katı atık ben mi bitireyim? Kapalı spor salonlarını ben mi yapayım? Kent enstitülerini ben mi kurayım? 4 yıl ekonomi bakanlığı yaptım, Aziz bey bir gün bile gelip de ki dostumdur, 'İzmir'de şu ihtiyaç var' deyip de benden böyle bir şey rica etmiş mi? Desin ki 'bir kere gittim' desin. İkinci çevre yolu, metro İzmir'in ihtiyacı. İZBAN'ın uzatılması en büyük ihtiyaç bunları yapmak tabii ki bize gelip de bir ricada bulunurlarsa başımla beraber. Bu konuda elimizden gelen her şeyi yaparız" ifadelerini kullandı.

Buca metrosunun Ankara'da onay beklediğine yönelik soruya Zeybekci, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, Ulaştırma Bakanlığında onay bekleme durumuyla ilgili bir şeyin söz konusu olmadığını vurguladı.

İzmir'de nasıl bir Şirin gördünüz sorusuna, Zeybekci "Şirini böyle görmek istemezdim. Yakından baktığımda foseptikle uğraşan bir Şirin görmek istemezdim. İzmir karakteriyle, huyuyla, endamıyla, boyuyla, posuyla dünyanın en güzel şehri. Ama yakından içerdeki mutfağını görünce karşılaştığımız manzara biraz kötüydü" dedi.

"7 yıllık tecrübem fena da değildir, ses getiren belediyecilik yaptım"

Bir gazetecinin "Cumhurbaşkanı Erdoğan sizi aday gösterdiğinde ne dedi? Binali Yıldırım İzmir'de sonuca ulaşamamıştı. Peki size İzmirliler neden hangi özelliklerinize oy vermeli" sorusunu, Nihat Zeybekci şöyle yanıtladı:

"Ne Cumhurbaşkanımızın ne benim 'İzmir'i al gel' gibi karakterimiz yok. İzmir Türkiye için lazım, İzmirsiz Türkiye yarımdır, eksiktir. Türkiye rekabette en önemli silahlarından birinden yoksun demektir. Cumhurbaşkanımız bunu söylediğinde inanmasam asla çıkmazdım. Belediye başkanlığı yaptım ve eksik olsaydı iddialı laf ediyorum. Aklım erdiğinden itibaren hesabını veremeyeceğim hiçbir nefesim yoktur. 7 yıllık tecrübem de fena da değildir, Ege ve Türkiye ses getiren bir belediyecilik yaptım. Dünyada sıkıntıların olduğu dönemde ekonomi bakanlığı yaptım. Bütün testlerden geçtim. Hani tesisatçılar ve teknikçiler bazı gerilim hatlarında stres testi yaparlar ya ben yaratış olarak 100 varlığım belki ama bin barla test edildim, kırılmadan çıktım hepsinden de." Diyerek açıklamalarda bulundu.