Erdoğan: Türkiye Cumhuriyeti'ni her alanda dünya ile rekabet edebilir hale getirdik

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tam da Gazi'nin hayalini kurduğu şekilde, 'en büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti'ni her alanda dünya ile rekabet edebilir hale getirdik." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 87. yılı dolayısıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunda düzenlenen anma törenine katıldı.

Burada konuşan Erdoğan, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, vefatının 87'nci seneyi devriyesinde saygıyla andı, milletin şeref nişanesi olan İstiklal Harbi'ni sevk ve idare ederek yeni devleti kuran Gazi Meclis'in tüm üyelerini şükranla yad etti.

Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nden İstanbul'un Fethi'ne, Çanakkale Destanı'ndan 15 Temmuz direnişine kadar bin yıllık tarih boyunca can veren şehitlere rahmet diledi, gazilere minnet duygularını iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin ilanından bugüne kadar 102 yıldır ülkenin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için ter döken herkese teşekkür etti.

Geçen yıl yeni yerleşkesine taşınan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun, bünyesindeki dört köklü müesseseyle çalışmalarını başarıyla devam ettirdiğini belirten Erdoğan, gerek yurt içinde gerekse uluslararası düzeyde yürüttüğü akademik faaliyetlerle hem kültür hem de dil ve tarih açısından çok kıymetli işlere imza attığını söyledi.

Küreselleşmeye paralel olarak dilin, tarihin ve kültürün ciddi sınamalarla karşılaştığı bir dönemde, geniş bir yelpazede yürütülen bu çalışmaları anlamlı bulduğunu ifade eden Erdoğan, dili istila eden yabancı kelime ve kavramlara karşılık üretilmesi noktasında daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini kaydetti.

Erdoğan, Türkçenin korunması ve geliştirilmesinde daha atılgan bir gündemle hareket edilmesinde bu bakımdan büyük fayda gördüğünü belirterek, hizmetlerinden ötürü Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs'ün şahsında Kurumun her bir mensubunu tebrik etti. Erdoğan, ülke ve millet için yaptıkları hayırlı işlerde kendilerine destek olmayı bundan sonra da aynı şekilde sürdüreceklerini söyledi.

"10 Kasımlar verilen mücadelenin boyutlarını kavramak açısından önemli bir vesile teşkil etmekte"

Devletin ilk Cumhurbaşkanı, İstiklal Harbi'nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, zorluklarla ve engellerle dolu bir mücadelenin ardından bağımsız, modern ve yeni Türkiye'nin temellerini attığını hatırlatan Erdoğan, Atatürk'ün harp sahalarında kazanılan askeri başarılarına olduğu gibi yeni devletin birçok alandaki dönüşümüne de liderlik ettiğini vurguladı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"10 Kasımlar aslında hem bu dönüşümü anlamak, hem de verilen mücadelenin boyutlarını kavramak açısından önemli bir vesile teşkil etmektedir. Bunu özellikle şunun için söylüyorum. Son dönemde milli günlerimizle ilgili yıkıcı, yıpratıcı, toplumsal fay hatlarını kaşıyan tartışmaların gündeme taşınmak istendiğini görüyoruz. Güya Cumhuriyetimizi yüceltmek adına şanlı tarihimizi yok sayanlar ile 102 yıllık Cumhuriyet tecrübesini önemsizleştirmeye çalışanlar, zahirde tezat içinde görünmekle birlikte esasında aynı amaca hizmet ediyorlar. Sosyal medyanın köpürttüğü, toplumsal gerilimden beslenen siyasetçilerin de büyüttüğü bu cepheleşmenin en büyük mağduru ise bizatihi Gazi Mustafa Kemal olmakta, Atatürk'ün hatırası ve eserleri olmaktadır. Burada şu gerçeğin altını kalın çizgilerle çizmek durumundayım. Medya, sosyal medya ve siyasette 'Atatürk maskesi' takarak, bu millete ve milletin değerlerine düşmanlık edenlere nasıl karşıysak, İstiklal Harbimizi zafere ulaştırarak milletimizin önünde yeni bir yol açan Gazi Mustafa Kemal'e yönelik hakaretamiz ifadelere aynı şekilde karşıyız."

"Onun mirasına sahip çıkmak demek Türkiye Cumhuriyeti'ni daha da güçlendirmek demektir"

Erdoğan, "Şüphesiz 86 milyonun her konuda uzlaşmasını, aynı düşünmesini, tarihi hadiselere ve şahsiyetlere aynı pencereden bakmasını bekleyemeyiz. Bu, gerçekçi olmadığı gibi doğru da değildir.
Burada en mühim husus, fikri farklılıkların karşılıklı saygı çerçevesinde, nezaketle dile getirilmesi, kimsenin kendi tarih okumasını diğerine dikte etmemesi, tehdit ve hakaretle bir dayatmada bulunmamasıdır. Eli sopalı düşünce özgürlüğü olmaz. Barika-ı hakikat ancak zıt görüşlerin çarpışmasından doğar. Şunun da bilinmesinde fayda görüyorum. Bu milletin en büyük gücü birliği, beraberliği, kardeşliği, ortak geçmiş ve gelecek tasavvurudur." değerlendirmesini yaptı.

Milli, manevi ve kültürel değerlerin, aynı zamanda milletçe en değerli hazineler olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bizi bir arada tutan çimentomuzdur. Bunların örselenmesine hiçbir şekilde tolerans gösteremeyiz. Bu konuda herkesin, özellikle toplumun önünde olan kanaat önderlerinin gereken hassasiyeti sergileyeceklerine inanıyorum." dedi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bugün köpürtülmek istenen tartışmalara aslında bundan bir asır evvel set çektiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazi, şöyle demişti, 'Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.' Atatürk, en büyük ve en kalıcı eserinin, hepimizin ortak çatısı olan Türkiye Cumhuriyeti olduğunu bu ifadesiyle 100 sene önce ilan etmiştir. Dolayısıyla onun mirasına layıkıyla sahip çıkmak demek Türkiye Cumhuriyeti'ni daha da güçlendirmek, kalkındırmak, başarılarına yenilerini eklemek, her alanda muvaffak ve muzaffer etmek demektir." diye konuştu.

"Ülkemizin itibarına verdikleri zarar maalesef orta yerde duruyor"

Erdoğan, Atatürk'ün mirasına hakiki manada sahip çıkanların, "ülkesini sınır ötelerindeki kerameti kendinden menkul mahfillere şikayet edenler değil, tam bağımsız bir Türkiye için çalışanlar, üretenler ve ter dökenler" olduğunu belirterek, "Lafa gelince siyasi geçmişlerini Cumhuriyet'le özdeşleştirenlerin özellikle son birkaç aydır bu konuda oldukça kötü bir sınav verdikleri görülüyor. Türkiye'yi yurt dışına şikayet turlarından elleri boş dönseler de ülkemizin itibarına verdikleri zarar maalesef orta yerde duruyor." ifadesini kullandı.

FETÖ'cüler gibi yeminli Türkiye düşmanlarıyla birlikte, bu zihniyetin sebep olduğu yanlış algılarla da mücadele etmek zorunda kaldıklarını belirten Erdoğan, "Çok uğraştılar, çok didindiler. Ama şimdiye kadar hedeflerine ulaşamadılar. Bundan sonra da şikayet ettikleriyle kalmaya devam edeceklerdir." diye konuştu.

"11 ay süren titiz bir restorasyona tabi tuttuk"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 87. vefat yılında Atatürk'ü saygıyla andıklarını ve onun hatırasını yaşatmaya özen gösterdiklerini, dün de bu konuda yeni bir adım attıklarını bildirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Selanik'te Gazi Mustafa Kemal'in doğduğu evi Kültür Bakanlığımız eliyle TİKA'nın koordinasyonunda 11 ay süren titiz bir restorasyona tabi tuttuk. İç ve dış cephe çalışmalarından bahçe düzenlemelerine aslına uygun şekilde bu evin bakımını kapsamlı şekilde yeniden yaptık. Böylece tarihi ev 1953'teki özgün haline kavuşmuş oldu. Dün Bakanımızın ve milletvekillerimizin katıldığı bir törenle Atatürk evi kapılarını ziyaretçilerine açtı. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile TİKA'mızı tebrik ediyorum. Gazi Mustafa Kemal, İstiklal Harbi'nden hemen sonra devletin izlemesi gereken yol haritasını bakınız nasıl açıklamıştı. 'Süngüyle, silahla, kanla elde ettiğimiz zaferden sonra kültür, bilim, teknik, ekonomi gibi alanlarda zafer kazanmak için çalışacağız.' Geçerliliğini 102 yıldır koruyan bu söz ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizle hepimize rehberlik etmeyi sürdürmektedir."

"Milletimize kazandırdığımız eserlerle Türkiye Yüzyılı'nı inşa ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet olarak eğitimden tarıma, dış politikadan savunma sanayisine, sağlıktan ekonomiye Türkiye'yi yeni yüzyılın en güçlü aktörlerinden biri haline getirmek için gece gündüz demeden koşturduklarına işaret etti.

Erdoğan, "Eğer bugün tanklarımız, toplarımız varsa, bugün eğer İHA'larımız varsa, SİHA'larımız varsa, eğer bugün dünyanın değişik ülkelerine biz KAAN'larımızı ihraç ediyorsak, eğer bugün biz hamdolsun uçaklarımızı dünya ile yarışır hale getirmişsek bu bir şeyi ortaya koyuyor, demek ki en son tanklarımız, toplarımızla dünyaya bir rekabet fişeği attık. Şimdi 783 bin kilometrekarenin her karışında yükselen devasa yatırımlarımızla, milletimize kazandırdığımız eserlerle Türkiye Yüzyılı'nı inşa ediyoruz." şeklinde konuştu.

Son 23 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Cenabıallah'ın yardımı ve aziz milletimizin de desteğiyle 'Olmaz' denilen, 'Yapamazsınız' dedikleri ne varsa hepsini tek tek hayata geçirdik. Cumhuriyet'e hizmet nasıl olur, bunu 23 senede defalarca ortaya koyduk." dedi.

Erdoğan, savunma sanayisi alanında ülkenin makus talihini değiştirdiklerini, yüzde 80 olan dışa bağımlılığı yüzde 20'nin altına çektiklerini dile getirdi.

"Bir zamanlar biz, hatırlayın, toplu iğne üretemiyorduk. Artık böyle bir durum kalmadı. Şimdi toplu iğne değil top yapıyoruz, tank yapıyoruz." diyen Erdoğan, Türkiye'nin yılda 7 milyar doların üzerinde savunma ihracatı gerçekleştirdiğini kaydetti.

Tüm dünyanın Türk savunma sanayisinin başarılarından övgüyle bahsettiğini aktaran Erdoğan, en son milli muharebe tankı Altay'ı Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim ettiklerini anımsattı.

"Artık ülkemizin hemen hemen her yerinde havalimanlarımız var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinden haz etmeyen uluslararası basın organlarının bile Türkiye'nin küresel satranç oyunundaki başarılı hamlelerini kabullenmeye başladığını belirtti.

Türkiye'nin halihazırda dünyanın 17'nci, Avrupa'nın 7'nci büyük ekonomisi olduğuna vurgu yapan Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Kişi başına düşen milli gelirimizi göreve geldiğimizde 3 bin 616 dolardan aldık, 2024 yılında 15 bin 325 dolar seviyesine taşıdık. Nereden nereye... 2002'de 238 milyar dolar olan milli gelirimizi 2024 yılında 1,5 trilyon dolar sınırına getirdik. 2025 yılı ikinci çeyreğinde kişi başı milli gelirimiz 17 bin dolara yaklaştı. 36 milyar dolar olan ihracatımız bugün 270 milyar dolar sınırında. 26 olan havalimanı sayımız 58'e yükseldi. Artık ülkemizin hemen hemen her yerinde havalimanlarımız var. Bir zamanlar acaba hangi havalimanına insek diyemiyorduk. Ama şimdi hangi havalimanına insek diyebiliyoruz."

"İmtiyazlılara değil 86 milyonun tamamına adaletle hizmet ettik"

Erdoğan, göreve geldiklerinde derslik sayısının 343 bin olduğunu, bugün bu sayının 615 bini geçtiğini, 76 olan üniversite sayısını 208'e ulaştırdıklarını, sağlıkta yatak sayısının 164 binden 271 bine çıktığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Önemli bir refah göstergesi olan araç ve konut sayılarında da tarihi nitelikte başarıları yakaladık. 2002 yılında ülkemizdeki motorlu kara taşıt sayısı 8,5 milyonken bugün 33 milyonu aştı. 2025 yılı Ocak-Ekim döneminde araç satışı 1 milyon 44 bin adetle rekor kırdı. 2000'li yılların başında 13 milyon civarında binamız vardı. Son 23 yılda biz bunu ikiye katladık ve 26 milyona ulaştırdık. 2008'de 533 bin 105 olan konut satışı 2024'te 1 milyon 478 bin 25'i buldu. Burada saymaya kalksak saatlerimizi alacak daha nice hizmeti, daha nice eseri, projeyi, yatırımı milletimize kazandırmanın kıvancını yaşadık. İmtiyazlılara değil 86 milyonun tamamına adaletle hizmet ettik. Hiçbir ayrım yapmadan milletimizin her bir ferdini bağrımıza bastık. Türkiye'yi büyüttük. Kardeşliğimizi büyüttük. Milletimize son asrın en büyük başarılarını, en büyük zaferlerini tattırdık. Tam da Gazi'nin hayalini kurduğu şekilde 'En büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti'ni her alanda dünya ile rekabet edebilir hale getirdik."

"Ülkemizi her alanda hedefleriyle buluşturacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemde aydınlık yarınların teminatı olan şuurlu, inançlı, ahlaklı, erdemli, çalışkan, öz güven sahibi milyonlarca genç yetiştirdiklerine işaret ederek, "İnşallah daha uzun yıllar Türkiye için çalışacağız. Ülkemize hizmet ve eser üreteceğiz. Ülkemizi her alanda hedefleriyle buluşturacağız." dedi.

Milletin kendilerini çok iyi anladığını, nasıl bir mücadele içinde olduklarını gördüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizi anlamayanlar, bizim ne yaptığımızı görmeyenler ise inanıyorum ki er ya da geç biz yaşarken ya da bizden sonra bizi daha iyi anlayacaklar. Ülkemizi nereden nereye getirdiğimizi inşallah daha net görecekler. Bizden sonraki nesiller bizim açtığımız bu yolda dosdoğru bir istikamette sağlam bir zeminde Türkiye'yi zirvelere taşıyacaktır. Biz o güne kadar şehit ve gazilerimizin aziz hatıralarına gölge düşürmeden, onlardan devraldığımız kutsal emaneti yücelterek, Türkiye için, milletimiz için, tüm mazlumlar için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Rabb'im yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum."

Erdoğan, sözlerini vefatının 87. yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha saygıyla anarak, kanları ve canlarıyla Anadolu'yu vatan kılan şehit ve gazilerin tamamını rahmetle yad ederek tamamladı.

Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran ve yüksek yargı organlarının temsilcileri de katıldı.