"En büyük kaynağımız özel sektördür"

"YEKA Fotovoltaik Hücre ve Güneş Modülü Fabrikası ve Ar-Ge Merkezi Temel Atma Töreni"nde açıklamalarda bulunan Yıldırım, "Biliyoruz ki en büyük kaynağımız özel sektördür. Yatırımlara baktığımızda kamu 1 yatırım yapıyorsa özel sektör 8 yatırım yapıyoruz. Dünya ile rekabet edebilmek için özel sektörün öncülüğü ile kalkınmaya ve büyümeye devam edeceğiz. Bize" diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım, 'YEKA Fotovoltaik Hücre ve Güneş Modülü Fabrikası ve Ar-Ge Merkezi Temel Atma Töreni'nde konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları;

Türkiye'nin varolan kaynaklarını ve imkanlarını tek tek harekete geçiyoruz. Bugün ekonomimiz güven istikrar ortamında büyümeye devam ediyor. Üçüncü çeyrekte yüzde 11,1 ile son 6 yılın rekor büyümesini gerçekleştirdik. Biliyoruz ki en büyük kaynağımız özel sektördür. Yatırımlara baktığımızda kamu 1 yatırım yapıyorsa özel sektör 8 yatırım yapıyoruz. Dünya ile rekabet edebilmek için özel sektörün öncülüğü ile kalkınmaya ve büyümeye devam edeceğiz. Bize katma değer sağlayan herkesin başımız üstünde yeri vardır.

Küresel anlamda Türk firmaları ile diğer Koreli ortaklarının nasıl başarılı projelerini gerçekleştireceğini de gösteren en güzel örneklerden bir tanesidir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde alt yüklenici olarak Kore'nin SEKA firması yer aldı. Avrasya Tüneli'ni bir Türk firması ile SEKA Yap-İşlet-Devret yöntemi ile tamamladı. Dünyanın en uzun asma köprüsü olacak Çanakkale 1915 Köprüsü de yine Kore ve Türk firmalarının ortak eserleri olacak ve Yap-İşlet-Devret modeli ile Cumhuriyetimizin 100. yılı gelmeden temeli atılmış olacak.

Cari açık içerisindeki enerji payını düşürmek için millileştirme adımları da atıyoruz. Bugün yenilenebilir enerji kaynağımızı yüzde 20'lerden yüzde 32'lerin üzerine çıkarmış durumdayız. Ama yeterli görmüyoruz. Bunu artırmak için projelerimize daha da hız vereceğiz.

Ar-Ge Merkezi gerçek anlamda yerlileşmenin de temelini oluşturuyor. Sadece parçaları getirip birleştirip ürün elde etmek değil, yerli mühendislerin akıl terini işin içine koymak ve böylece yerli katma değeri daha yüksek bir ürün elde etmek... Bu fabrika bu işi yapacak. Yüzde 60 ile başlayacak yerlilik oranı zaman içerisinde de artmış olacak. Yapım süresi bu proje için 24 ay olarak konuşulmuştu ancak memnuniyetle görüyorum ki 12 ay içerisinde bu tesis bitecek ve ilk ürün hattan çıkacak.

Bugün petrolü doğalgazı konuşurken, bundan 35 yıl sonra artık fosil yakıtları değil başka enerji kaynaklarını konuşacağız. Bir ülkenin gelişmesi, büyümesi, kalkınması ne kadar enerji ürettiğine, ne kadar enerji tükettiğine bağlı. Ülkemizde kurulu gücün yüzde 45'ini yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüştürebiliriz. Şu anda yüzde 32'yiz, yüzde 45'e kadar, kısa ve orta vadede, bu oranı çıkarabiliriz. Türkiye'ye bir numara olmak yakışır, tıpkı büyümede olduğu gibi. Altını çizmekte fayda görüyorum hedefimiz, Türkiye'yi yenilebilir enerji konusunda teknoloji üreten ve hatta ihraç eden bir ülke konumuna getirmektir.

Küresel iklim değişikliği ile mücadele için şimdiden 2030 yol haritamızı belirledik. 2030 yılında 246 milyon ton, 2012-2030 yılları arasında ise toplamda 1 milyar 920 milyon ton sera gazı emisyonu önlenmiş olacak.