Bilgiyi tekrar etmek şart

Okul hayatında her çocuğun ders çalışma tekniği ve öğrenme becerisi farklıdır. Ders çalışma tekniklerinde yetersiz kalan öğrenciler eksiklerini tamamlayacağı noktayı bilemediği durumlarla karşı karşıya kalabiliyor. Çocuklarda ders çalışma tekniği ve öğrenme becerisini geliştirmek için neler yapılması gerektiğine değinen Özel bir kolejde Rehberlik Danışmanı olarak görev yapan Özde Gül Şen, bu konuda öğrencilere hayatlarını kolaylaştıracak önemli tavsiyelerde bulundu

 

 

Ödev yapmak öğrenmeyi pekiştiriyor

Çocukların evde ödev yapma yöntemini saptamasına ebeveynlerin yardımcı olması gerektiğini vurgulayan Özde Gül Şen: “Çocuklar ilkokul birinci sınıftan itibaren sorumluluklarını öğrenmeye başlarlar. Bu sorumluluklardan biride ödevleri tam yapmaktır. Ödevlerini yapan çocuk okulda öğrendiklerini pekiştirir ve anlamadığı noktaları saptar. Bu süreci gerçekleştirebilmesi için bir teknik kullanması gerekir. Bu teknik her çocukta farklıdır” dedi.

Çocukların okuyarak, anlatarak, yazarak çalışması gibi çeşitli çalışma tekniklerinin olduğuna değinen Özde Gül Şen, şu açıklamalarda bulundu: “Anlatarak çalışmada,kişi okumayı sessizce yapıp daha sonra özetlemeye çalışıyorsa okuma sırasında dikkatini toplamak için çok fazla uğraşır,çocuğun etkili öğrenmesini sağlar.Yazarak çalışmada ise, anladıklarını ya da önemli gördüğü noktaları defalarca yazarak görsel hafızaya bilgi yollar.”


Fotoğrafik hafızaya sahip çocuklarda öğrenme tekniklerinden birinin de tekrardan geçtiğinin altını çizen Özde Gül Şen, “Öğrenci bazen bir sayfaya uzun uzun bakarak fotokopik hafızasını devreye sokar ve bu şekilde o sayfanın fotoğrafını çekerek aklında tutmaya çalışır. Uzun süreli hafızada kalması için bu yöntemin daha sonraki dönemlerde tekrarlanması gerekir. Diğer yöntemler içinde tekrar önemlidir. Her bilgi uçup gider.Akılda kalma, uzaması için tekrar etmek şarttır”açıklamasını yaptı.

 

Ders çalışma süresi her öğrencide farklı

Öğrenmede çekilen problemler ve yanlış metodların, çocuğun dersi diğer arkadaşlarına göre farklı süre aralığı ile algılamasına neden olabileceğini vurgulayan Özde Gül Şen, ders çalışma süresinin her öğrencide farklı olduğu bilgisini aktardı. Şen, şunları kaydetti: “Dikkatini yoğunlaştırdığı noktalarda zorluk çekmemek için bunu engelleyen faktörleri ortadan kaldırmalıdır. Ne kadar süre ders başında oturacağı öğrenciden öğrenciye değişkenlik gösterebilir. Bazı öğrenciler konu bitimini beklerken bazı öğrenciler süre sınırı koyarak kendilerine ara verebilirler. İki yöntem de çocuğun kendi seçimiyle gerçekleşebilir.”

 

Okuma alışkanlığı hayal gücünü besliyor

Etkin bir öğrenmeyi sağlamak için çocuklarda kitap okuma alışkanlığı kazandırılmasının şart olduğunun altını çizen Özde Gül Şen, ana okuldan itibaren çocukların kitapla buluşturulmasının soyut düşünmeye ve hayal gücüne olumlu katkısı olacağı görüşünü bildirdi. “Akşamları ailenin çocuk ile birlikte okuma yapması, çocuğu okumaya katılmayı özendirir” diyen Şen,sözlerine şöyle devam etti: “3-4 yaşlarında okutulan kitap çocuk ile yetişkin arasında kurulan iletişimin basamaklarını oluşturur. Okuma sonrası kitap konusu hakkında konuşma çocukları kitap okuma konusunda özendirebilir ve bu durumların hepsi çocuklar okula başlayıp kendi kendine okuyabilme becerisine sahip oldukları zaman aynı kendileri okuyabilirler ve bu onlara zevk verebilir. Okuma alışkanlığı kazandırmak çocuk için bir sonra ki adımı kolaylaştırmak demektir.”