Bakan Fidan: Zulmün karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Türkiye olarak dönem başkanlığımız süresince İslam coğrafyasının sesini yükseltecek, küresel adaletin tesis edilmesini önceleyecek, zulmün karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz." dedi.

Bakan Fidan, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu'nun açılışında katılımcılara hitap etti.

Fidan, İstanbul'un bölgesel ve küresel barış çabalarının önemli merkezlerinden biri olduğunu ifade ederek Kamerun'un 2024 boyunca, İİT dönem başkanlığını layıkıyla yerine getirdiğini söyleyerek teşekkür etti.

Afrika'dan yükselen güçlü sesin, İslam dünyasının çok merkezli bir diriliş süresince olduğunu göstermek olduğunu kaydeden Fidan, "Afrika'nın sesi, bizim sesimizdir. Afrika'nın hak ettiği küresel konuma ulaşmasında teşkilatımızın önemli bir rolü bulunduğuna inanıyoruz." diye konuştu.

Fidan, "Türkiye olarak dönem başkanlığımız süresince İslam coğrafyasının sesini yükseltecek, küresel adaletin tesis edilmesini önceleyecek, zulmün karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

"Gazze'de soykırımı sürdüren ve işgal altındaki tüm toprakları kana bulayan İsrail, şimdi de komşumuz İran'a saldırarak bölgeyi topyekun bir felaketin eşiğine sürüklemektedir." diyen Fidan, istişarelerde öncelikle "sınır tanımayan saldırganlığa" dur demek için sergilenecek güçlü duruşun ele alınacağını söyledi.

Fidan, İİT coğrafyasındaki tüm sınamalara, bölgesel sahiplenmenin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

"Bu sorun apaçık İsrail sorunudur"

Bakan Fidan, İsrail'in devam eden saldırganlığı ve işgal politikalarının bölgede ele alınması gereken bir İsrail sorunu bulunduğunu "tüm çıplaklığıyla" ortaya koyduğunu vurgulayarak "(İsrail’in devam eden saldırganlığı) Bu sorun ne Filistin ne Lübnan ne Suriye ne Yemen ne de İran sorunudur. Bu sorun, apaçık İsrail sorunudur." dedi.

İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin devam ettiği bir dönemde, İsrail tarafından İran'a yapılan saldırıyı hatırlatan Bakan Fidan, bu saldırıların "şiddetle kınandığını" bildirdi.

Fidan, bu durumun bölge için "felaketle" sonuçlanabileceğini ve diğer bölgelere de pek çok yansıması olacağına dikkati çekerek "Bu hukuk dışı saldırılara derhal son verilmesi gerekmektedir." diye konuştu.


Fotoğraf: Arif Hüdaverdi Yaman/AA

"İslam ülkeleri hakkı önceleyen bir küresel sistemin inşasına öncülük etmek zorundadır"

İslam medeniyetinin izzetini ve hafızasını tarih boyunca taşıyan İstanbul'un bugün de ortak istikbale dayalı umutların yeşerdiği bir buluşma noktası olduğunu söyleyen Fidan, "Bugün bu toplantıyı Gazze'den İran'a, Lübnan'dan Yemen'e uzanan bir kriz hattının maalesef ortasında gerçekleştiriyoruz." ifadesini kullandı.

Fidan, İslam alemini temsil eden birçok ülkenin içinde bulunduğu zor günlerde bu toplantıya iştirak etmesinin dayanışmaya çok güzel bir örnek teşkil ettiğini vurgulayarak "Unutmayalım ki, parçalanan ümmetler zaafa düşer, bölünen kalpler zafer görmez. Biz ümmeti bir bütün olarak görüyoruz." diye konuştu.

Uluslararası işbirliğin temeli olan çok taraflılığın, sistemin bizzat kendisinin sorgulandığı meşruiyet krizi ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Fidan, artan hoşgörüsüzlük ve kimlik temelli kutuplaşmanın ve uluslararası hukukun aşınmasının küresel istikrarsızlık hissini daha da derinleştirdiğinin altını çizdi.

Bakan Fidan, başta BMGK olmak üzere, uluslararası mekanizmaların işlevsizliğini, Gazze'de süregelen vahşetin tam anlamıyla gözler önüne serdiğini vurgulayarak, "Teşkilatımız tam da bu konuda öncü rol oynamalıdır. Dünya nüfusunun 4'te birini temsil eden muazzam kaynaklara sahip bir bloğun parçası olan İslam ülkeleri adaleti savunan, hakkı önceleyen bir küresel sistemin inşasına öncülük etmek zorundadır." dedi.

Toplantıya geniş katılım sağlanmasının birlik ve beraberlik içerisinde hareket etme konusundaki kararlılığı ve ortak gücü gösterdiğini belirten Fidan, "İçinden geçilmekte olan çalkantılı dönemde, İslam, hepimizin acilen ihtiyaç duyduğu gerekli rehberliği sağlamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Fidan, Teşkilatın bir diyalog platformu olmanın ötesinde, üye devletlerinin politikalarının eşgüdümünü sağlamada ve fikir birliği oluşturmada önemli bir işlev gördüğünü aktardı.

İİT'in kurucu üyesi Türkiye'nin, teşkilatın potansiyelini ortaya koyması için yapıcı ve öncü rolünü sürdüreceğini vurgulayan Fidan, çalışmaların dört temel alanda, yoğunlaştırmayı hedeflediğini aktardı.

Bakan Fidan, Teşkilatın diğer ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerini geliştirmek için gerekli adımların atılacağını, Müslüman topluluk ve azınlıkların haklarının kararlılıkla savunmaya devam edileceğini dile getirdi.