Reklam
  • Reklam
Enflasyonda "Yok Satmak"
İbrahim Attila ACAR

İbrahim Attila ACAR

Enflasyonda "Yok Satmak"

08 Şubat 2019 - 23:34

Enflasyonda  “Yok Satmak”

Enflasyon konuşurken maliyetler başlayıp anlatmak adetten olmuş. Evet “maliyet” bir enflasyon sebebidir. Bir de “yok satmak” var ki mal yetiştirememek,  bu da  fiyatların yukarılarda bir yerlere yapışıp kalmasında etkilidir. Fiyatlar inmez. Doluluk, talep patlaması, mal yetiştirememek… “Olsa 10 ton daha şakır şakır satarız, ah elimizde olaydı tam zamanıydı” söylemleri arz yetersizliğidir. Bu da bir enflasyon unsurudur.

Kışın gıda enflasyonunun bir kısmını bunda aramak gerek. Çarşı pazara ulaşamayan üretici… Ürünü tarlada, tarla çamur, yollar kapanmış ama pazarda mal yok. Al sana yüksek fiyat. Bu sene rahmeti bol Allahım verdikçe verdi yağmuru. Seralar rüzgara fırtınaya yenik düştü. Haliyle çarşı Pazar bunu başka türlü fiyatladı.

TÜFE ocak tahminleri de kış faktörü göz önüne alınarak yapılır. Kanaatim bunda şaşılacak bir şey yok. Ocak ayındaki artış yüzde 1,06. Geçen yıl da bu kadardı. Aynı artışla yıllık bazdaki enflasyon da bu civarda gerçekleşti. Yani ne aylık ne de yıllık bir değişmeden sözetmek mümkün değil.

Ancak özellikle gıda grubunda bir hareket mevcut.

TÜFE ‘de 15 yıl 181 aydan beridir önümüze hesaplar konuyor. Bunca zamandır en yüksek artış bu dönemde 2019 Ocak ayında görüldü. Yıllık artış tam yüzde 30,97… . Gıda ve alkolsüz içeceklerde %30 daha önceden hiç aşılmamıştı. Listeye bakalım:

“Çarliston biber, patlıcan, ıspanak, sivribiber, taze fasulye, salatalık, domates, havuç, kabak” Hakikaten fiyatlar yüksek, görüyoruz. Ancak sebze meyve sadece üretmekle kalmıyor, toplamak, ambalajlamak hatta kasalamak bile, nakliye, hale giriş manav ya da pazarcı tezgahlarında herbir aşamada aracılarla ürün yeniden fiyatlanıyor. Darası firesi, akarı kokarı derseniz… işte o zaman borçlu bile çıkabiliriz.

Sözün özü, bu üretim ve dağıtım modeliyle, yüksek fiyatlamalar her zaman olacaktır. Ürünün yerinde fiyatı, doğal afetler, aracı faktörü, hal vs süreçleri ciddi ele alınmalı başka bir ekim dikim ve dağıtım modeli planlanmalıdır.

Sözleşmeli çiftçilik, üretimin planlanması, hal yasası halk pazarları üzerine yeni modeller üzerine çalışılmalıdır. Türkiye 50 yıl önceki Türkiye değildir. O günün 30 milyon nüfus %60 kadarı köylerde yaşayan insanlardan oluşan nüfusa göre planlanan hal ve Pazar dengesi artık değişmeli kurumsal yapılar oluşturulmalıdır.

Aksi halde kazanan üretici olmayacak, kıt malın tabiatı gereği fiyatı yüksek olacaktır. Yüksek fiyatın sorumlusu yine üretici görünmekle beraber kazananı aracılar olacaktır. Halk da yüksek enflasyona daha fazla fiyat ödeyerek, başka harcamalarından kısarak, refahından vaz geçerek katlanmak zorunda kalacaktır. Ama herşeyin de bir sınırı mutlaka vardır.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar