Reklam
  • Reklam
"Tehlike büyük"

"Tehlike büyük"

Göç sorununa işaret eden Binali Yıldırım, "Bu, dünyanın sosyal ve toplumsal sorunu haline gelmiştir. Buna gözümüzü kapayarak, kulağımızı tıkayarak bir yere varamayız. Tehlike büyüktür ve mutlaka tedbir alınmalıdır" dedi.

15 Aralık 2017 - 17:43

Başbakan Binali Yıldırım, Point Otel’de düzenlenen 'Göç ve Uyum Sempozyumu’nda konuştu. 191 değişik ülkeden 3,7 milyon kişi uluslararası koruma statüsü ile Türkiye’de ikamet ettiğini belirterek, “Bu insanların birçoğu memleketlerinden hicret etmek zorunda kaldı. Doğdukları, acı tatlı hatıraları olduğu vatanlarından koparıldılar ve bir bilinmeze göç etmek zorunda kaldılar.

Göç, hicret. Hicreti bizim kadar kimse bilmez. Bugün bu anlayışla yeryüzünün en merhametli, en şefkatli ülkesinin adı Türkiye. Ne en gelişmiş ülkeler ne de uluslararası kuruluşlar Türkiye kadar ihtiyaç sahiplerine kucak açıyor ne de gerekli yardımı yapıyor. Gönlümüzü açtığımız mazlumlar sayesinde de dünyanın en itibarlı ülkelerinin başında Türkiye geliyor” ifadelerini kullandı.

İslam İşbirliği Teşkilatının (İTT) İstanbul’da gerçekleştirdiği zirveye değinen Yıldırım, "Bu kararla birlikte bölgede işgal faaliyetleriyle alan geliştiren, Filistin’de Kudüs’te fiili durum yapan İsrail ödüllendirilmiştir. İsrail zulmü adı altındaki mazlum Filistin halkı ise bir kez daha cezalandırılmıştır. Biz, bu durumu kabul etmeyeceğimizi ve Kudüs’ün bizim için kırmızı çizgi olduğunu bütün dünyaya açık ve seçik şekilde ilan ettik. Bu karar bizim için yok hükmündedir” dedi.

İİT toplantısında alınan karara değinen Yıldırım, “Bölgede barış için bu karar tarihi bir karardır. Hiç kimsenin bölge üzerinde tek taraflı, keyfi birtakım kararlar almaya hakkı ve haddi de yoktur. Bu zirvede İslam dünyası en açık şekilde bunu ilan etmiştir” diye konuştu.

Mülteci ve sığınmacı sorununun insanlığın karşı karşıya kaldığı en önemli meselelerden birisi olduğuna dikkati çeken Yıldırım, “Göç olgusu, nedenleri, sorunları, toplumları, onların ortaya koyduğu politikaları etkiler. BM verilerine göre 300 milyona yakın insan, dünya nüfusunun yüzde 3’ü kendi ülkelerinin dışında yaşıyor. Göçmenlerin sayısı 60 milyonu aşmış. Dünyanın 21. büyük ülkesi göçmenler ülkesi, eğer bir devlet olarak tanımlarsak böyle bir boyuta geçmiş. Bu, dünyanın sosyal ve toplumsal sorunu haline gelmiştir. Buna gözümüzü kapayarak, kulağımızı tıkayarak bir yere varamayız. Tehlike büyüktür ve mutlaka tedbir alınmalıdır. Tedbir de sadece ülkelerin tek başına almasıyla olmaz. Bu küresel soruna karşı göç olgusunu ortaya çıkaran sebeplerin üzerinde çalışmamız lazım. Bu nedir? Küresel terör, otorite boşluğu, adil olmayan yönetimler, zulümdür, baskıdır, insanlara yapılan büyük haksızlıklardır. İhtiras, rekabet uğruna ülkesindeki vatandaşların geleceğini karartan yöneticiler bu işin en büyük sorumlularıdır. Sonuçları değil, sebepleriyle de göç olgusunun ele alınması lazım” açıklamasında bulundu.

Konuya ‘insan ve hayat’ merkezli bakılması gerektiğini anlatan Yıldırım, “Bazıları diyor ki bu kadar göçmen var, bizim sorunlarımız ortadayken bunlara niye bu kadar yer veriyoruz’ gibi. Popülist, kısa vadeli siyasi hesaplar için söylenen laflar bizim kültürümüze yakışıksız sözler olarak değerlendiriyorum. Empati kuralım. O durumda sizin yavrularınız olsaydı ne yapardınız? Onun için geçmişinde, tarihinde hiçbir şekilde esaret merakı olmayan, kimseyi esaret altına almamış, gittiği ülkelerde insanları dili, dini, kültürüyle serbest bırakmış bir medeniyetin torunları olarak biz Suriye’de, Irak’ta, bölgemizde yaşanan iç savaşta, krizde, terör meselesiyle memleketlerini terk etmek zorunda kalanlara kucağımızı açmak zorundaydık. Açtık. Biz, bize yakışanı yaptık. Milletimize yakışanı yaptık. Göç, dünyada özellikle Avrupa’da maalesef güvenlik meselesi olarak algılanıyor. Göçmenleri potansiyel güvenlik sorunu oluşturduğu kaygısıyla kararlar alınıyor. ‘Biz, duvarlarımızı yükseltelim, hiç kimse içeriye girmesin, bize ulaşmasında kime ulaşırsa ulaşsın’, olaya böyle yaklaşırsanız insanı göremezseniz. Yapmamız gereken onların hayallerini, geleceğini karartmak değil, gelecek heyecanını aşılamaktır” şeklinde konuştu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Altınok: Ankara, sanatın, kültürün de başkenti olacak
Altınok: Ankara, sanatın, kültürün de başkenti olacak
MEB ve ÖSYM, ölçme yerleştirme alanında sempozyum düzenleyecek
MEB ve ÖSYM, ölçme yerleştirme alanında sempozyum düzenleyecek