"Bu olay bizi çok üzdü. Halk TV'nin programlarını ben yakından takip ediyorum, özellikle haberler bölümünü, Uğur Dündar'ın programını. Orada eleştiri yapma hakkımız var diyorlar ve bende bir eleştiri hakkımı kullanmak istiyorum. Uğur Dündar bey yılların televizyon programcısı, değerli bir medya mensubudur. Fakat Halk TV'nin halkla olduğu münasebeti sırasında, orada sürdürülen espriler, aşağılamalar, Halk Arenası programı oldukça sulandırılmıştır, konuşma başka yere gitmiştir. Yani isterlerse birgün burada, Halk TV'nin programını izleyelim, nereye kime hakaret edildi, alkışlar oy getirir mi bunları tartışmakta yarar var. Konuşmalar çok hoş bir şey değildi.
Sana zaten yazık olmuş Metin Akpınar. Musolini'nin ayaklarından asıldığı fotoğraf bu. Böyle şey olmaz, olmamalıdır. Bizim Türk toplumunun geleneğinde ayaktan asılma yoktur. Ayaktan asılmayı söyler iseniz, bunu kastediyorsunuz."
Bu konuda mahkeme vs. gibi konuları değil, Metin Akpınar Bey'in Halk TV'ye çıkıp 5 dakika konuşma yapmasını istiyorum. Milletimden özür diliyorum, bu benim cehaletimdir demesi lazımdır. Bu sebepten dolayı ben çok üzgünüm. Bu kadar tiplemede her türlü başarıyı sağlayan kişi örnek olarak Mussolini'nin ayaklarından asılmasını nasıl örnek olarak gösterebilir. Bu konuda sizleri üzmek istemiyorum ama ben çok üzgünüm.
Osmaniye oy çokluğu itibarıyla AK Parti'nin oyunun MHP'den fazla olduğu bir seçim çevresidir. 2 milletvekili AK Parti'de çıkmıştır, 1 milletvekili de MHP'den çıkmıştır. Merkezde de MHP'nin oyu biraz fazladır. Arzulandığı takdirde AK Parti burada aday çıkartabilir. Bir güzel yarış da yapılabilinir. Sayın Cumhurbaşkanı, ittifakın olumlu yönünü göz önüne alarak Osmaniye'de aday göstermemeyi prensip olarak benimsediğini ifade etmiştir. Ben de arzuladığınız takdirde aday çıkartabilirsiniz, çıkartmayı düşünmediğiniz takdirde teşekkür ediyorum dedim. Adana, Mersin ve Manisa'da AK Parti'den jest bekliyoruz.
Yerel seçimde ittifak için yasal zemin belki büyük şehirlerde geçerli olabilir ama esnek tutmakta fayda var. Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ı izledikten sonra Türkiye'yi düşünüyorum.
31 Mart'ı çok önemsiyorum. Seçim sonuçları dileğim odur ki Cumhur İttifakı lehine gelişsin. Bu olduğu takdirde 1 Nisan günü Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye'nin gündeminde bulunan siyasi meseleleri çözmeye muktedir bir ortam oluşsun.
Demokrasi içinde sandıkta milli iradenin gücü ile bir siyasi normalleşme sürecine girilmesinde yarar vardır. Bazı konularda kimsenin kulağına kar suyu kaçırmanın da manası yok. Memnuniyetsizler eğer organize olursa ne olur diye düşünerek hareket etmek lazım.
Kaşıkçı cinayetinin yerinin Türkiye olması düşündürücüdür. Siyasi iktidarın çok ince, olayların arkasından gitmesi, olayları takip etmesi önemli olmuştur. Bu tür iğrenç, cani cinayetlerle Türkiye'yi meşgul etmek doğru bir şey değildir.
YORUMLAR