Reklam
  • Reklam
"Kentsel dönüşümün adı yık yap oldu!"

"Kentsel dönüşümün adı yık yap oldu!"

İnşaat Mühendisleri Oda Başkanı Gürkan Erdoğan,Rıdvan Akgün'e çok özel açıklamalar yaptı. 2017 yılının sektörle ilgili durumunu değerlendiren Erdoğan “Kentsel dönüşüm çok ağır ilerliyor deprem riski taşıyan binalar yıkılıp yeniden yapılmıyor. 4 yıllık bir zaman geçti başladığından beri. Peki biz nereye geldik? Hiçbir şey yok. Sonuç sıfır. Bunun adı kentsel dönüşüm değil bunun adı yık yap”dedi.

19 Mart 2017 - 14:42 - Güncelleme: 19 Mart 2017 - 15:22

İnşaat Mühendisleri Oda Başkanı Gürkan Erdoğan, Yapı Dünyası Dergisi için 2017 yılının sektörle ilgili genel bir değerlendirmesini yaptı. Arap saçına dönen kentsel dönüşüm gerçeğini gözler önüne seren açıklamalar yapan Erdoğan, depremle ilgili çarpıcı bilgiler paylaştı.

 Çanakkale merkezli depremlerin ardı arkası kesilmiyor. Türkiye teyakkuz halinde depremle ilgili neler söyleyeceksiniz?

Deprem için şu zamana kadar ne yaptık onu tespit etmek gerekiyor. 2009 yılında yaptığımız bir afet sempozyumu vardı İzmir’de, ayrıca envanter alanında yine büyükşehir belediyesiyle ortak çalışmalar yaptık. Seferihisar, Balçova bölgesinde de çalışmalar yürüttük.  Bu çalışmaları yaparken öncelikle mevcut yapı stokunun durumunu belirlemeyi amaçlamıştık.

Genellikle deprem üzerine konuşurken şöyle oluyor. Sansasyonel bir cümle kurulduğunda “100 bin bina yıkılır” dendiğinde o kişinin kelimeleri manşet oluyor. Bir de bizim mesleğimiz dışında kişiler bu açıklamaları yapıyor. Binanın depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda söz sahibi olan inşaat mühendisidir. Binayı ayakta tutan inşaat mühendisidir. Fakat inşaat mühendisinin de söz söyleyebilmesi için binanın mevcut durumunu biliyor olması gerekir.

Depreme karşı yeterince önlem alabiliyor muyuz?

Sadece Uzundere’de yapım ihalesi aşamasına gelen kentsel dönüşüm çalışması var. Onun dışında yapım aşamasına gelmiş herhangi bir çalışma yok.

Kentsel dönüşümde ve afet riski taşıyan bir şehir nasıl dönüşecek veya dönüşmeli sizce?

Kentsel dönüşüm çok ağır ilerliyor deprem riski taşıyan binalar yıkılıp yeniden yapılmıyor. 4 yıllık bir zaman geçti başladığından beri. Peki biz nereye geldik? Hiçbir şey yok. Sonuç sıfır. Bunun adı kentsel dönüşüm değil bunun adı yık yap. Minimum ada bazında değişim olsun istiyoruz. Peki ben o adalarda yoğunlaşan depreme dayanaklı olmadığını o binanın kimlik kartı olmadan nereden bileceğim? Depreme dayanıksız binalar var ve bunları tespit etmek de mümkün. Neden yapılmıyor?

 

 

 

Mevcut rakamlara baktığımızda yüzde 56 gibi yüksek bir rakamda acil müdahale gerektiren binalar var. Çok basit gözlemsel çalışmalarla bile durumunun kötü olduğu tespit edilen evler var ki yaşanmış bir örnek de var: Kocaeli depremi. Yüzde 6 gibi bir rakamın ağır hasar alacağını tahmin ediyoruz. Ağır hasar alan yapıdan da genelde insanların canlı çıkma olasılığı olmuyor.

İzmir’de yeni yapılan tüm projelerin depreme dayanıklı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Hayır söyleyemeyiz. Depreme dayanıklı olduğunu söyleyebilmemiz için sağlıklı bir proje üretim mekanizmasının  ortaya çıkması gerekiyor. Sağlıklı bir denetim sistemi olması gerekiyor. Asıl sorumlu merci yapı denetim firmaları mevzuat gereği. İnşaat mühendisleri odası da vardı statik kontrolleri biz de yapıyorduk. Fakat bu sistemde 2013 yılında siyasi çıkarın kurbanı oldu bu uygulama.

Deprem bir kader midir?  

Aslında kader olmaktan çıkması için bu uğurda mücadele vermek lazım. Bir şeyi kader yapan hiçbir önlem almamaktır.   

Yapı denetim şirketleri ve bu yasanın revize edilmesi konusu var bir de…

Elektronik görevlendirme adı altında bir çalışma sürüyor zaten. Geçenlerde yapı denetim çalıştayı oldu ama henüz bir sonuca ulaşmadı.

Yapı denetim şirketleri ne kadar güvenli?

Genel olarak baktığımızda şöyledir diye cevap vermek bizi zan altında bırakır.

Binalardan düşüp hayatını kaybeden işçilerden kim sorumlu?

En son 4 işçi hayatını kaybetmişti. Olay yerine gittim incelemek için. Kritik nokta şu ki orada yalıtım yapılıyor. İskele bittiğinde iskelenin kurulumuna onay vermesi gerekiyor bittiğinde. Bir personelin gelip ‘Oldu başlayabilirsiniz’ demesi gerekiyor. Belediyenin kadro eksiği varsa tamamlamak zorunda çünkü görevi bu. Belediye başkanının görevi iyi ve kaliteli hizmet vermektir.

Mesleki yeterlilik sınavı?

TÜBİTAK’TAN çıkan bir kitap vardı bilmiyorum okudunuz mu o Avrupa’da bilimin gelişmesini inceliyor. Ve oradaki bilimin gelişmesine baktığımızda hiçbir eğitim almamış tamiratçıların ne kadar büyük payı olduğunu görüyorsunuz. Bu anlamda bizim sektörde çalışan ustalarımızın da böyle bir akreditasyon sürecine girmesi gerekiyor.

2017 ylında Trump yönetimindeki ABD politikalarının inşaat sektörüne hangi ölçülerde etkileri olacaktır?

 Trump’ın geliş biçimine bakmak lazım. Ben hiçbir şeyin tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Amerika devlet başkanı olan bir kişinin iddia edildiği gibi çılgın, deli vs. olduğunu düşünmüyorum. Belli bir plan program dahilinde bir şeyleri yapacağını düşünüyorum. Ülkemizin dış politikasına nasıl yansır biraz daha bekleyip görmek gerekiyor. Daha çok yeni.

Avrupa seçimleri, Rusya’nın uluslararası siyasette artan rolü, jeopolitik gelişmeler ve güvenlik riskleri piyasayı nasıl etkileyecek?

 

Genel olarak bütün yatırımlar için şunu konuşabiliriz. Benim çevremde de mühendisler var.  Genel olarak ülkenin geleceğine olan güven ekonomik istikrarına olan güven yatırımları hızlandıran bir etki yaratıyor. Son başkanlık olayıyla birlikte yatırımlarda bir miktar yavaşlama olması mümkün.

TL değer kazanma sürecine girdi bu durum piyasayı nasıl etkiler?

Doların yükselmesi ciddi bir problem. Sonuçta şu an samanı bile ülke olarak ithal ediyoruz. 5 liraya dünyanın en pahalı mazotunu alan çiftçiye sahibiz. Bu anlamda tarım sektörü çökmüş durumda.

Piyasada arz talep dengesini eşit görüyor musunuz?

Aslında arz oluşumu talepten daha fazla diyemeyiz. Neden diyemeyiz gecekondulaşma sağlıksız konutlarda kalma. Bunları değerlendirirseniz insanların sağlıklı ve güvenli binalara ihtiyacı var. İhtiyaç var bizim talebi arttırmamız gerekiyor.

Tramvay projesi konusunda görüşleriniz nedir?

Yeterli bilgi paylaşımı olmadığını düşünüyoruz. Bizim de bir kaç defa bilgi talebimiz oldu İzmir Büyük Şehir Belediyesi ile. Genel olarak kent içi raylı sistemlere olumlu bakıyoruz. Fakat burada tramvay yerine metro gibi daha modern sistemler kullanılabilir miydi? Keza daha öncelikli sorunlar alanında İzmir otogarına şu an halen raylı sistem gitmiyor. Bu çok önemli bir sorun değil mi? Çözülmesi gereken bir sorun değil mi? Neden gitmiyor? Olayları öncelik sırasına koymamız gerekiyor.

Körfez Tüp Geçit Projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Biz bu konuda bir etkinlik yaptık İnşaat Mühendisleri Odası’nda. Kara Yolları Bölge Müdürü, Karayolları Genel Müdürü ve ilgili firma ile konu her boyutuyla tartışıldı. Ve insanlar ilk defa İzmir’de bir proje hakkında tam bilgi sahibi oldu. Biz bunu tramvayda da beklerdik.

Bu işin rantabl olması için beklenen trafik günlük 60 bin araç. Osmangazi Köprüsü’nde yaşadığımız olayı biliyorsunuz. Her gün o rakamı tutturamadığımız için bizim cebimizden oraya aktarılıyor. Şimdi aynı durumla burada karşılaşma olasılığımız var. Tekrar rantabl mı değil mi bunu değerlendirmek gerekiyor.

Yalı binaları 10 metre yükselecek bu konuda dava açtınız mı?

Yakın zamanda Kültür Parkla ilgili bir şeyler oldu. Bizim burada kritik nokta şu belli bir siyasi ekonomik amaçla değil, kamu yararını gözeterek bu davalar açılıyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Altınok: Ankara, sanatın, kültürün de başkenti olacak
Altınok: Ankara, sanatın, kültürün de başkenti olacak
MEB ve ÖSYM, ölçme yerleştirme alanında sempozyum düzenleyecek
MEB ve ÖSYM, ölçme yerleştirme alanında sempozyum düzenleyecek