Yeni evli, 33 yaşındaki Aimee ve 31 yaşındaki Alan Simms 2011 yılında tanışmışlardı. Bu ay evlenen çift, balayı için Afrika’daki Yeşil Burun Adaları’na gitti. İki gün boyunca etrafı gezen çiftin kâbusu üçüncü gün başladı.
Üçüncü günün sabahı Damat Alan kahvaltıdan sonra odada kaldı, eşi ise havuza gitti. Annesi ile konuşan Alan kötü hissetmeye başlamıştı. Öğleden sonra durumu kötüleşmeye başlayan Alan tüm günü uyuyarak geçirdi. Eşine göre, akşam yemeğinde normalden daha sakindi ve direk odaya gitmek istemişti.
Gece 4 gibi, acıyla uyanan Alan, Aimee’den doktor çağırmasını istedi. Otelin hemşiresi, onun yemekten zehirlendiğini sandı. Uygun ilaçları veren hemşire Alan’ı 4 saat boyunca kontrol altında tuttu.
Saat 8’de hastaneye kaldırılan Alan, bilmediği bir sebepten dolayı çok kötü hastaydı. Eşi Aimee, “Hastaneye kaldırırken çok kötüydü. Her daim yanındaydım. Ona sadece zehirlendiğini ve iyi olacağını söyleyip durdum. Başını okşuyor, elini tutuyordum.” dedi.
Doktorlar Alan’ın durumunu düzeltemedi. Alan hastaneye kaldırılmasının ardından çok uzun sürmeden öldü. Aimee, “Beni başka bir odaya aldıklarında neyin olacağını anlamıştım. Alan ölüyordu. Yaptıkları kalp masajı ve diğer tüm müdahaleler onu kurtaramadı.” dedi.
Aimee, eşinin ölümünden sonra zorla uçağa bindirildi ve İngiltere’ye döndü. Aimee bu durum hakkında, “Beni zorla bindirdiler. Ondan ayrılmak istemiyordum. Daha yeni evlenmiştik. Uçak kalkış yapar yapmaz ağlamaya başladım. Günlerce ağladım.” dedi.
2 gün sonra ise Alan’ın bedeni geldi ve otopsinin ardından cenaze gerçekleşti. Otopside Alan’ın 19 yaşındayken yakalandığı beyin kanserinin tekrarladığı öğrenildi. Kanser bu sefer ciğerlerinde kendini göstermişti ve son raddeye gelene kadar fark edilmemişti.
Aimee cenazede yaptığı konuşmada, “Tüm arkadaşları ve ben ölümünün ardından şok içindeyiz. O çok mutlu ve arkadaş canlısıydı. Herhangi bir arkadaşı için her şeyi yapardı. Onu özleyeceğiz. Onun gürültülü sesi ve kilosu, arkasında büyük bir boşluk bırakacak.” dedi.
YORUMLAR